Ülkemiz son yıllarda yapılan devasa yatırımlar sayesinde eğitim-öğretim altyapındaki eksiklikleri tamamlanmış olup, günün koşullarına göre ortaya çıkan eksikliklerde kısa sürede tamamlanmaktadır. Bundan sonraki odaklanılması gereken husus eğitimin kalitesidir. Eğitimin kalitesinin arttırılması hususunda Milli Eğitim Bakanlığınca yoğun çalışmalar yapıldığını görmekteyiz.
Öncelikli olarak yapılması gereken eğitimin kalitesinin artırılmasında müfredatın güncellenmesidir. Eğitim müfredatı en son 2017 yılında güncellenmişti. 2024- 2025 Eğitim Öğretim Yılından itibaren de yeni eğitim modeli olarak “Bütünleşik Eğitim Modeli” uygulanmaya başlanacak.
Yeni müfredat, 2024-2025 eğitim- öğretim yılında kademeli olarak okul öncesi, 1, 5 ve 9'uncu sınıflarda uygulanacak. Bütünleşik Eğitim Modelinin sloganı; 'iyi insan yetiştirmek' olarak belirledi.
Peki, Bütünleşik Eğitim Modeli ne demek? Neden Gereklidir?
Bütünleşik Eğitim Modeli; eğitim programlarının bütünleştirilmesi demektir. Programların bütünleştirilmesi, amaçlı bir şekilde farklı konu alanlarından gelen bilgi, beceri ve değerlerin daha anlamlı bir şekilde bir kavram olarak öğretilmesi yaklaşımı ya da öğretme stratejisidir.
Hızla küreselleşen dünyada ülkeler arasında yaşanan ekonomik rekabet başta olmak üzere, artan enerji ihtiyacı, iklim değişiklikleri, verimli tarım arazilerinin yok olması, temiz su kaynaklarının azalması, açlık, sağlık sorunları, çevre kirliliği gibi küresel sorunları beraberinde getirmiştir. Bu sorunlara ilişkin endişeler sonucunda çözüm üretecek işgücünü karşılamak amacıyla günümüzde yaygın olarak kullanılan şekliyle science(bilim), technology(teknoloji), engineering(mühendislik), mathematics(matematik) alanlarının ilk harflerinden oluşan (STEM) eğitimi ortaya çıkmıştır.
Bütünleşik STEM eğitimini temel olarak “dört disiplin arasındaki engelleri kaldıran disiplinler arası bir öğretim yaklaşımı” olarak tanımlanmış olup, STEM disiplinlerinin bütünleştirilmesi bir çeşit öğretim programlarının bütünleşmesidir. Öğretim programlarının bütünleştirilmesi fikri, eğitimcilerin gerçek hayat ile ilgili problemlerin ayrı ayrı disiplinlere bölünemeyeceğini fark etmeleriyle ortaya çıkmıştır.
Bundan dolayı; söz konusu Bütünleşik Eğitim Modelinde öğrencilerin akademik başarısı sosyal becerilerle desteklenecek, öğrencilerin fiziksel, psikolojik, sosyal gelişimlerinin de göz ardı edilmeyecektir. Müfredatta gündelik hayatta karşılığı olmayan kavram ve bilgiler yer almayacak, konular sadeleştirilecektir. Öğrencilerin proje yapmaları desteklenecek.
Yeni müfredatın faydalı olacağı kesin… Şimdiden Sayın Bakanımıza ve ekibine teşekkür ediyor, kolaylıklar diliyoruz.
