Eliaçık: Günümüzde yeni nesil soğutma sistemleri geliştirildi

Tüm Kalkınma ve Girişimci İş İnsanları Derneği (TÜMKİAD) Kahramanmaraş İl Başkanı ve Plusel Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Eliaçık, iklimlendirme sistemleri, enerji krizi ve teknolojik yeniliklerle ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

Tüm dünyayı etkileyen enerji krizi ile birlikte ısıtma ve soğutma sitemlerinde de teknolojik gelişmelerin yaşandığını ifade eden Eliaçık, çevreye hiçbir zararı olmayan son teknoloji sulu klima sistemleri hakkında konuştu.

Eliaçık: “Evlerde veya işyerlerinde kullandığımız klimalarda ortalama bir derecelik bir düşüş yaptığımızda yüzde sekizle, yüzde 10 arası faturalarımıza etki ediyor. Örnek verecek olursak klimanız 27 derecede çalışırken elektrik faturanız 100 lira gelirken, 26 dereceye getirdiğinizde bu oran yüzde on artmakta yani 110 TL’ye çıkmaktadır. Bundan dolayı da ülkeler vatandaşların klimada ve kombide sıcaklığı çok fazla artırmamasına yönelik tavsiyelerde bulunuyor. Çünkü bu aylarda bir enerji krizi yaşıyorsak kışın bunu fazlasıyla yaşayacağımızı hissediyoruz. Tabi ki burada Rusya’nın Avrupa ülkelerine olan doğal gaz akışını kesmesi büyük önem arz ediyor. Bundan dolayı da şuanda hem Türkiye hem de diğer Avrupa ülkeleri yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliyor. İnşallah bizde ülke olarak özellikle Kahramanmaraş için bu adımı atabiliriz. Dünyanın en uzun güneş alma süresine sahip Elbistan Ovamız varken maalesef güneş enerjisine yönelik yatırımlarımız yok. Bunlarla ilgili umarım yatırımcılarımız biran önce harekete geçerler. Bizde enerji krizinden en az etkilenen ülke ve şehirlerden biri oluruz. Karadeniz’de bulunan doğalgazlarda umarım enerji krizini yaşamadan vatandaşlarımıza aktarılır. 

Klima kullanımında yanlış düşünüyoruz

İnsanların öncelikli olarak klima kullanırken yaptıkları en büyük hata klimayı açtıklarında hemen soğutması için dereceyi en düşük seviyeye getiriyorlar. Oysaki klimanın kumandasında ayarladığımız derece aslında ortamın soğumasını istediğimiz oda sıcaklığıdır. Yani kumandadan 18 derce ayarladığımızda bu benim klimam içeriyi 18 dereceye getirsin demektir. Normal bir insan 18 derecede tişörtle üşür. İnsanlar klima kullanımını yanlış biliyorlar. İsviçre de de bu yüzden çıkarılan kanunla bu durumun önüne geçilmek istenmiştir. İsviçre de halka açık ofis ve iş yerlerinde klimalar yazın 27 derecenin altına kışında 18 derecenin üzerine çıkarılması yasaklanmıştır.  Klima kullanmayı bilen bir insan yazın klimanın derecesini 27 derecenin altına düşürmez. Kışında 25 derecenin üzerine genelde çıkarmaz. Bu sayede de enerji tasarrufu da sağlanmış olur. Genelde bizim insanımız soba gibi klimaların harıl harıl yanmasını bekliyor. Ancak bu şekilde ısıyı çöpe atmış oluruz. Kışın kazakla bir insan 25 derecede üşümez. Klimalarda önemli olan konfor derecesini ayarlaya bilmektir.

Türkiye’de İsviçre deki gibi bir yasa oluşturmak çok zor. Çünkü Türkiye de maalesef bir uzmanın dediğini uygulamaktansa kendi bildiğini yapan insan sayısı çok fazla. Ben 23 yıldır klimacıyım. Ben bu durumu müşterilerime anlatmakta bile zorluk çekiyorken bütün ülke halkına anlatmanın çok zor olacağını düşünüyorum.

Klimaların çevreye hiçbir zararı yok

Bundan 15-20 yıl önceki teknolojilerdeki kullandığımız soğutucu akışkanlarımızın hem ozon tabakasına hem de çevreye etkileri vardı. Bunların imha edilmesi zor işlemlerdi ve maalesef bunları imha ederken hiçbir firma hiçbir klimacı kurallara uymadılar. Çünkü uymak çok maliyetli bir işlemdi ve bu yüzde hep doğaya salındı ama ülkeler son zamanlardaki yapmış oldukları iklim anlaşmalarıyla bunun önüne geçtiler. Yeni nesil, çevreye duyarlı gaz sistemleri, soğutucu akışkan sistemleri geliştirildi. Şuanda bu yüzden klimaların çevreye etkisi kalmadı. Çevreye tek rahatsızlığı yanlış, kötü ve bilinçsiz bir şekilde yapılmış klimanın dış ünite montajlarıdır. Bir binaya baktığınızda dekoratifi bozacak şekilde montajlar görüyoruz maalesef. Ama yeni binalarda buna da çözüm bulundu. Merkezi sistem ya da klimalar için özel bir alan yapılıyor artık. Bu yüzdende klimaların çevreye zarar verdiğini şuanda pek söyleyemeyiz.

Enerji krizi yaşam standartlarını değiştirebilir

Artık iklimler zamanını şaşırmış durumda. Dolayısıyla da klimasız yaşam artık mümkün olamayabilir ancak daha çok klima daha çok enerji maliyetine ve enerji krizine sebebiyet verecek. Bu yüzdende enerji krizinin bir an önce çözülerek önlem alınması gerekiyor. Yoksa ileride klimalarımız ihtiyacımızın en çok olduğu dönemde kullanılamayacak. 

Yeni soğutma sistemleri ortaya çıktı

Son zamanlarda halk arasında sulu klima olarak bilinen bir klima sistemine talep arttı. Şehrimizde de birkaç sanayici işletmelerde kullanmaya başladı. Çok düşük enerji maliyetiyle artık iş yerlerini soğutabiliyorlar. Bunlar genelde fan ve su kullanımıyla gerçekleşiyor. Suyun pet denilen maddelere çarpıtılarak, fanında hızlı bir şekilde bunu üflemesiyle soğuk hava elde ediliyor. Burada kompresör sistemi yok. Bu sistem olmadığı içinde enerji maliyeti düşüyor. Bu yüzdende talep artışı yaşandı. Türkiye de bu sistemi üreten birkaç firma var. Bu sistemi ilk ve orta çağlarda Çinliler keşfetti. Saraylarını soğutabilmek için petek şeklinde deliklerin üzerine su püskürterek rüzgar her estiğinde soğuk hava sağlıyorlar. Bu ilkel teknoloji, şuanda yeni nesil teknolojilerde de kullanılıyor. En küçük işletmelerin bugün 20 bin metre kare kapalı alanı var. Bu alanı normal iklimlendirme cihazlarıyla soğutup ve ısıtmasının oluşabilecek maliyetini emin olun şuanda hiçbir sanayici karşılayamaz.” Dedi.
 

Bakmadan Geçme