Şule Kirişci

Deprem gündeminin içinde Artan gıda fiyatları ne olacak?

Şule Kirişci

Öncelikle ana gündem deprem, ta ki Kahramanmaraş yeniden ayağa kalkıncaya kadar…  

Deprem sonrasında yaşamını sürdürmek için insanlar, gıda ihtiyacını karşılamak zorundadır. Ancak afetlerde mağdur olanların gıda temini için zorlandıkları bir gerçektir. Bu nedenle afet yönetimi planlaması yapılırken gıda temini de önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Tıpkı depremin ilk iki günü Kahramanmaraş’ta insanların yiyecek ve suya ulaşamadığı gibi… 

Sonraki günlerde depremden etkilenenlere yardımcı olmak için birçok kuruluş, yiyecek ve içeceklerin dağıtımı gibi hizmetler sunmaya başladılar. Bu hizmetleri, gerek çadırlar gerekse diğer yardım merkezleri aracılığı ile sağlamaya çalıştılar. Ayrıca gönüllüler ve sivil toplum örgütleri, depremzedelere yardım etmek için yiyecek ve içeceklerin dağıtımında yardımcı oldular. Depremin üzerinden geçen süre 50 günü aştı ve bu süreç halen devam etmektedir. Fakat uzun soluklu aynı performansla sürdürülemeyeceği gerçeği kaçınılmazdır. Bundan sonra azalarak devam edecektir. Dileğimiz hiç olmazsa Ramazan ayı boyunca kesintisiz devam etmesi…

Çünkü, Mart ayı için 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 9 bin 591 lira, gıda, giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu harcamaların toplam tutarına denk gelen yoksulluk sınırı 31 bin 241 lira olarak açıklandı. 

Bugün benim gibi market dolaşanlarınız varsa et, süt, yumurta başta olmak üzere birçok ürüne yeni fiyatlı etiketler eklendiğini görmeniz mümkün. Fiyatları yazmaya elim varmıyor… 

Son yıllarda Türkiye’de fiyatlar artıyor, dünya genelinde de artıyormuş. Bu mazeret mi? Bu kısmı işi bilenlere bırakalım. Benim söyleyebileceğim biz Türkiye’de yaşıyor, Türkiye’de alış veriş yapıyoruz ve Türk Lirası harcıyoruz. 

Bu durum, özellikle düşük gelirli aileler ve dar gelirli için ciddi bir sorun haline gelmiş durumdadır. Üstelik artık Türkiye’de depremde işini, evini kaybeden geliri olmayan ama yaşamak için beslenmesi gerekli bir grup mağdur insan var. Kahramanmaraş’ta bir kısım esnaf işyerlerini açıyor olsa da, satış olmadığını ifade ediyorlar. Ayrıca satış yapacak nüfus da kalmadı memlekette…

Bilindiği üzere insanın üç temel ihtiyacının biri beslenmedir. 

Kaynaklara göre 30 aydır kesintisiz artış süreci devam ediyor. Bu manada sahada denetimlerle tedbirler almaya çalışıldı, fahiş fiyat uygulaması yapanlar için cezalar kesildi. Görünen o ki bunlar yeterli değil, daha fazlası gerekli…  

Merkez Bankası tarafından yayınlanan Şubat ayı enflasyon değerlendirmesine göre, Şubat ayında enerji fiyatlarındaki düşüş ivmesiyle birlikte, gıda fiyatlarındaki yüksek seyre dikkat çekti.  Gıda fiyatlarının sebze, kırmızı et ile süt ve süt ürünleri öncülüğünde yüksek bir oranda artmaya devam edildiği kaydedildi. 

Et ve Süt Kurumu, ramazan ayı ile birlikte vatandaşların kırmızı et ihtiyacının ekonomik fiyattan alabilmesi için bir dizi tedbirler aldığı yönünde açıklamada bulunmuştu. Bunlardan biri de Ramazan boyunca ET ve Süt Kurumu markalı ürünlerin piyasaya göre çok daha uygun fiyattan satış yapılacağı idi. Uygulama güzel! Ancak bu ürünler hızlı tükendiğinden herkesin satın alma şansı olamıyor. Benzer uygulamanın -yine Tarım Kredi marketlerde- Et ve Süt Kurumu markası haricindeki etler içinde olması son derece iyi olurdu. Hiç değilse diğer marketlere göre daha uygun fiyat uygulaması olmalı…    

Hayat pahalılığı demek, bir ekonomide genel fiyat seviyelerinin artması ve buna bağlı olarak tüketicilerin mal ve hizmetlere daha fazla para ödemesi olduğunu bilmekteyiz. Lakin ülkemizde büyük çoğunluğun bunu karşılayacak ve direnecek gücü tükendi…

Sağlığınız daim, kazancınız bol olsun…
 

Yazarın Diğer Yazıları