Ormanlarımız
Veteriner Hekim Galip Seçkiner
Yangın mevsiminin sonuna yaklaştığımız bugünlerde, ormanlarımızla ilgili düşüncelerimi ifade etmeye çalıştığım bir yazı…
78 milyon hektar olan ülkemiz yüz ölçümünün; 23 milyon hektarlık alanı orman, 24 milyon hektar ekilebilir arazi ve 8,5 milyon hektar çayır ve meramız var. Dünya yüzeyinin yaklaşık %30’u ülkemizin %29’luk kısmı ormanlarla kaplıdır. Orman varlığımızın yarısı çam ağaçlarından oluşmaktadır. Bunun da önemli bir bölümü kızılçam ormanlarıdır. Kızılçam ormanları, Dünyadaki en büyük yayılımını Akdeniz ve Ege bölgelerimizde gösterir. Çam ağaçları; 1000 metre yüksekliklere kadar olan bölgelerimizde ormanlaşırken, 1000 metreden yüksek bölgelerde yerini göknar, sedir gibi ağaçlara bırakır. Ülkemizde en fazla ormanlık alana sahip Karadeniz Bölgemizde en az orman yangını görülürken, en fazla yangın Akdeniz ve Ege bölgelerimizde görülmektedir. Orman yangını sebeplerini incelediğimizde; dikkatsizlik, tedbirsizlik, kasıt, terör gibi sebepler sıralanıyor. Ormanlarla temasın en çok olduğu 1000 metrelik rakıma kadar olan bölgelerin soba tutuşturmakta kullandığımız çam ağaçlarından oluşmasına değinilmiyor.
Çam ağaçları; ormanlaşma kabiliyeti yüksek, tamamen yanmadığı durumlarda tekrar yeşerebilen, yanmış alanlarda müdahale edilmeksizin kendiliğinden bölgeyi ormanlaştırabilen istilacı bir türdür. Zamanla diğer ağaç türlerini zayıflatır. Çam ağaçları, ormanlaştığı bölgelerde toprak üstü örtü bitkilerini bırakmaz ve yok eder. Toprak yüzeyini, dökülen iğne yaprakları örter. Bu yapraklar herhangi bir hayvan tarafından tüketilmediğinden dolayı kuruyan yapraklar bölgeyi yangına duyarlı hale getirir. Müdahalesi zor ve tehlikeli, söndürülmesi en zor hatta imkansız olan orman yangınları çam ormanlarından çıkar. İlimizde en son yangın Menzelet Barajına yaslandığında kontrol altına alınabilmişti. Çam ormanlarının bu özellikleri göz önüne alındığında yerine göre müdahale yerine göre mücadele edilmesi gereken bir türdür.
Bir ülkenin orman varlığı; ağaçların boyları, ordan çıkan odun ve kütükler olarak değerlendirilmemelidir. Ormanlaşırken seçilen ağaçlar; yanmaya dayanıklı, yangın durumunda kolay söndürülebilen, tohum, yaprak ve meyveleri yabana ve ülke ekonomisine hizmet eden türlerden oluşturulmalıdır.
Ülke yüzeyinin yaklaşık yüzde otuzunu kaplayan, ormanlarımızın yarıdan fazla kısmının yangına en hassas ağaç türlerinden oluşması ülkemiz için stratejik bir sorundur. Derhal gereken tedbirler alınmalıdır.