“Âsım’ın nesli… diyordu ya şair; işte o nesil olmak, işte o şiarı kuşanmak…”
Ailemizden, akrabamız, kardeşimiz Mustafa Karapınar…
Ömrünü bayrak, millet ve kutsal değerler uğruna mücadeleyle geçirdi. Bir insan için en güzel ölüm; bir ülkü davası yolunda, hizmet ederek, tertemiz bir niyetle göçmektir. Çünkü Rabbimizin buyruğu açıktır:
“Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz farkında değilsiniz.”
(Bakara, 154)
Bir Baba, Bir Evlat, Aynı Yolun Yolcusu
Mustafa’nın babası Ali Karapınar, milletin huzuru için gece gündüz görev yapan cefakâr bir polis memuruydu. 2018 yılında görevi başında, kalbine yenik düşerek aramızdan ayrıldı. Onun bu şehadeti, Mustafa’nın ruhunda derin bir iz bıraktı.
Babası gibi vatana hizmet etme sevdasıyla büyüdü. Ali Karapınar’ın bıraktığı emanet, Mustafa’nın içinde bir ukdeye dönüştü. “Babam gibi ben de bu millete hizmet edeceğim” diyerek, polis olma hayalini adım adım gerçeğe dönüştürdü. Her terinde, her duasında, babasının mesleğine olan hayranlığı vardı.
Ve nihayet… Babası gibi görevinin başında, millete hizmet yolunda şehadet şerbetini içmek Mustafa’ya da nasip oldu. Böylece baba ile oğul, iki ayrı zamanda aynı makamda buluştular: Görev başında, vatan yolunda…
Necip Fazıl’ın Sesiyle
Üstad Necip Fazıl’ın dizeleri, sanki onların yolculuğunu anlatır gibi:
“Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber…
Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?”
Evet, ölüm güzel bir şeydir; hele ki güzel yaşanmış bir hayatın ardından, geride temiz bir iz, kutlu bir miras bırakarak gidiliyorsa…
Yaşarken Öğreten, Ölürken Yol Gösteren
Mustafa Karapınar, bu dünyada kalıcı olanın mal-mülk değil; inanç, hizmet ve dava bilinci olduğunu gösterdi.
Onun ardından söylenen her dua, hem Ali Karapınar’ın hem de Mustafa Karapınar’ın kutlu yolculuğunun şahididir.
Bugün bizlere düşen;
Bayrağa daha sıkı sarılmak,
Millete daha samimi hizmet etmek,
Kutsal değerlerimize daha güçlü sahip çıkmaktır.
Çünkü bu dava sadece bir kişinin değil, bir neslin omuzlayacağı emanettir.
Son Söz
Mustafa kardeşimizi ve babası Ali Karapınar’ı rahmetle, minnetle anıyoruz. Onların adı ve hatırası, kardeşlik bağlarımızda, dualarımızda ve dava yolundaki adımlarımızda yaşamaya devam edecek.
Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.
