İbrahim Baykut

Uyarıyoruz! Serinlik uğruna hayatından olma

İbrahim Baykut

Yaz ayları geldi çattı. Hava giderek ısınıyor, sıcaklar kavurucu bir hal alıyor. Asfaltlar kavruluyor, beton binaların arasından yükselen sıcak hava dalgaları adeta yutuyor insanı. Böyle zamanlarda hepimizin canı serinlemek istiyor. Serinlemek güzel ama nerede? Deniz kıyısındaysanız şanslısınız, havuz varsa tamam… Peki ya imkânı olmayanlar? İşte o zaman gözler dere yataklarına, sulama göletlerine, sulama kanallarına, bazen de küçük nehirlerin serin sularına çevriliyor. Fakat orada hayat da gizli bir tehlike barınıyor.

Son yıllarda ülkemizin birçok bölgesinde, özellikle kırsal ve yarı kentsel alanlarda, yaz aylarında boğulma vakalarında ciddi artış yaşanıyor. Gençlerin, çocukların ve maalesef yetişkinlerin bile serinlemek uğruna girdikleri sulama göletlerinde, kanallarda, derelerde hayatlarını kaybettiğine tanıklık ediyoruz. Her yaz medyaya yansıyan “boğulma faciası” haberleri, hepimizi derinden sarsıyor. Ancak görünüşte sakin ve serinleten bu sular, çoğu zaman ölümle sonuçlanan tehlikelerle dolu.

Uzmanlar ve yetkililer, bu alanlarda yüzmenin ne kadar riskli olduğunu tekrar tekrar dile getiriyorlar. Göletlerin diplerinde aniden derinleşen çukurlar, zayıf ya da olmayan can kurtarma önlemleri, yosunlu ve kaygan zeminler, su altındaki gizli akıntılar ve hatta ani sıcak-soğuk sıcaklık değişimlerinin vücutta yarattığı şok etkisi gibi faktörler, bu suların yüzmek için uygun olmadığını gösteriyor.

Özellikle çocuklar en savunmasız grup. Aileler, çocuklarını mutlaka bu tür tehlikeler konusunda bilinçlendirmeli, serinlemek adına tehlikeli yerlere gitmelerini engellemelidir. Çünkü çoğu zaman “birkaç dakika serinlemek” için girilen suda yaşanan kaza, geri dönüşü olmayan trajedilere yol açıyor. Boğulmalar genellikle ani panik ve yanlış müdahaleler sonucu daha da kötüleşiyor. Bu nedenle hem çocukların hem de gençlerin yüzme eğitimi almaları, su güvenliği kurallarını bilmeleri hayati önem taşıyor.

Yerel yönetimler ve belediyeler de bu konuda sorumluluk almalı. Riskli alanlarda mutlaka uyarı levhaları konmalı, tehlike bölgeleri erişime kapatılmalı ya da denetim sağlanmalıdır. Ayrıca, kontrol altında ve güvenli alanlarda yüzme imkânları sunulmalı, halk bilinçlendirilmelidir. Spor kulüpleri, yüzme kursları ve okullar, çocuklara yüzme eğitimi vermek için iş birliği yapmalıdır.

Sonuç olarak, yazın serinlemek herkesin hakkı. Ancak bu hakkı kullanırken hayatımızı tehlikeye atmamalıyız. Sular, hayat kaynağıdır; ama doğru yerde ve güvenli koşullarda kullanıldığında hayat kurtarır. Aksi takdirde, serinliğin bedeli canımız olabilir.

Unutmayalım, yaz sıcağında suya girmek değil, güvenle yüzmek önemlidir. Sevdikleriniz için, kendiniz için dikkatli olun. Serinlik uğruna hayatınızdan olmayın!
 

Yazarın Diğer Yazıları