İbrahim Baykut

Toprağın altına gömülen gelecek! Kahramanmaraş'ın altyapı devrimi

İbrahim Baykut

Sokakların kazıldığı, yolların daraldığı, geçici zorlukların yaşandığı bir süreçten geçiyoruz hepimiz. Ancak unutmayalım ki bu tablo, geleceğe açılan bir pencere. Kahramanmaraş, belki de tarihinin en köklü dönüşümlerinden birine sahne oluyor. Ve bu dönüşüm öyle yüzeysel değil, bizzat toprağın altında, şehrin atardamarlarında gerçekleşiyor.

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’in öncülüğünde yürütülen 22 milyar liralık dev altyapı yatırımı, yalnızca bir şehircilik hamlesi değil; aynı zamanda gelecek kuşaklara bırakılacak sağlam bir mirastır. Bu yatırım sayesinde şehir, adeta 100 yıllık altyapı sorunlarını geride bırakmaya hazırlanıyor. Kimse bunun için dert yanmasın. Çalışmalardan dolayı belki evinizin önüne aracınızı park edemiyorsunuz, belki de tozdan topraktan nefes alacak anınız bile olmuyor ama sabredeceğiz. Çünkü Kahramanmaraş’ın altyapısında devrim yaşanıyor.

Peki, neden bu kadar önemli?

Kahramanmaraş, doğal güzellikleriyle, akarsularıyla, su kaynaklarıyla "su cenneti" olarak anılsa da, iklim değişikliği ve kuraklık bu kadim şehirde de etkilerini ciddi biçimde göstermeye başladı. Bir zamanlar bereketle akan sular, artık daha kıymetli, daha dikkatle yönetilmesi gereken bir kaynak. Tam da bu nedenle, suyun doğru yönetimi artık bir belediye hizmeti değil, bir yaşam politikası hâline gelmeli.

Üstelik yaşadığımız 6 Şubat depremleri yalnızca binaları değil, yerin altındaki yaşam hatlarını da sarstı. Bu kırılganlık, zaten yıllardır ihmal edilen altyapının ne denli kritik olduğunu hepimize gösterdi.

Kayıp-kaçak oranı yüzde 85’lere ulaşmıştı Kahramanmaraş’ta. Düşünün, her 100 birim suyun sadece 15’i musluğumuza ulaşıyordu. Şimdi bu oran, atılan adımlarla yüzde 65 seviyelerine kadar çekildi. Hedef daha da aşağısı. Her bir yatırım, her bir kazı, her bir yeni hat; aslında gelecekte bir damla suyun daha israf olmaması içindir. Bunu asla unutmayın lütfen.

Ve evet, kazılar var. Toz, toprak, gürültü... Bunlar bir şehrin değişirken yaşadığı doğum sancılarıdır. Sabretmeliyiz. Çünkü bugün çektiğimiz sıkıntılar, yarın çocuklarımızın daha sağlam, daha temiz, daha sağlıklı bir şehirde yaşamasını sağlayacak.

Bu noktada Başkan Fırat Görgel’i ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Kolay değil. Görünmeyen bir yatırım yapılıyor. Göze değil, akla ve vicdana hitap eden bir iş bu. Ve elbette “su hayattır” demekle kalmayıp onu korumakla yükümlüyüz.

Bir başka mesele de kaçak su kullanımı. Bilinmelidir ki bu sadece hukuka değil, kul hakkına da girer. Ortak kaynakları izinsiz kullanmak, başkasının suyuna ortak olmaktır. Bu konuda duyarlılığımızı artırmalıyız.

Ve lütfen, hepimiz...
Musluğu açarken, hortumu çalıştırırken, suyla oynarken bir kez daha düşünelim:
“Bana emanet edilen bu kaynak, gerçekten gerekli mi?”

Unutmayalım:
Suyu korumak, şehri korumaktır.
Altyapıya yatırım yapmak, insanlığa yatırım yapmaktır.
Görünmeyeni görmek, yöneticiliğin değil, liderliğin göstergesidir.

Bugün toprağın altına gömülen her boru, aslında bu şehrin geleceğine dikilen sağlam bir temel taşıdır. Ve bu taşların üzerine birlikte yükseleceğiz.
 

Yazarın Diğer Yazıları