Bu günlerde şu haber gündeme oturdu. Çok çok zengin ve ünlü bir kişi katıldığı bir TV programında “geçinemiyorum” dedi. Geçinemiyorum derken, aile içi geçimsizlik ve huzursuzluktan bahsetmedi. Doğrudan doğruya maddi açıdan yani geçimden bahsetti. Geçim derken Türkçe dilinde anlaşılan, ailenin iaşesi, bakımı ve yiyim-giyimi akla gelir.
“Geçinemiyorum” diyen bu kişi, zenginlikte “dillere destan bir varlığa sahiptir.”
“Dillere destan” derken de kastımız şudur: Bu Ülkede 85 milyon insan yaşıyorsa, tamamının imrendiği ve “yerinde olmak istediği” bir servete sahiptir.
Önce bu demeci yani “geçinemiyorum” diye alenen, basının huzurunda böyle bir beyanda bulunan kişiyi tanıyalım ve servetini anlatalım.
Bu demeci veren kişi Ali Sabancı.
Ali Sabancı Vikipedi isimli ansiklopedide şöyle tanımlanıyor:
Ali İsmail Sabancı 5 Mayıs 1969 yılında Adana’da doğmuştur. İş insanıdır. Zengin ve meşhur Sabancı Ailesinin 3. kuşak üyesidir. Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanıdır.
Şevket Sabancı’nın üçüncü çocuğu ve tek oğludur. 1987 ile 1991 yıllarında ABD’de ekonomi ve siyasal bilgiler alanında eğitim aldı. 1993 yılında başladığı New York'taki İşletme Fakültesi'nden Uluslararası Finans dalından yüksek lisans derecesini 1995 yılında almıştır. Üniversite yıllarından tanıdığı, medya patronu Aydın Doğan’ın kızı Vuslat Doğan ile evlendi. Çiftin, Şevket Emrecan ve Kaan Ali adlarında 2 oğulları vardır.
Ali Sabancı, 2025 yılı Forbes verilerine göre 960 milyon $ servetiyle Türkiye'nin en zengin 34'üncü insanıdır.
Türkiye’nin en zengin 34. İnsanı geçim sıkıntısı çekiyormuş.
Bunu kendisini bizzat belirtiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu mümkün mü? Elbette bu mümkün değil.
Ali Sabancı o zenginliği ile bırakın kendi ailesini, iddia ediyorum, kendi ailesini beslediği gibi “411.163” aileyi daha besler. (Dikkat edin, “411.163 kişiyi besler demiyorum, 411.163 aileyi besler” diyorum.
Yani Ali Sabancı’nın geliri, orta büyüklükte, 400.000 bin yani 400 bin civarındaki bir şehirdeki tüm insanları beslemeye yetiyor da, bu kişi neden “geçinemiyorum” diyor.
Çok ilginç değil mi?
Bu arada bu 411.163 rakamını “nasıl hesapladığım” sorulabilir. Çok basit.
Kişinin malvarlığı 960 milyon ise bunu doların günlük kuru ile çarptım ve 41.126.400.000 TL rakamını buldum. Bu rakamı da ailenin geçimi için gerekli olan 100.000 TL rakamına böldüm ve karşıma “411.164” çıktı. Ali Sabancı’yı da bir aile saydım ve onunla birlikte 411.163 aile diyerek bir sonuca ulaştım.
Şimdi bu hesaplamam üzerine bazıları, “Ey Yazar Kardeşim! Ali Sabancı’nın serveti yani şirketinin ya da holdinginin serveti (gayrimenkulleri, arabası, uçakları, fabrikaları, firmanın piyasada kayıtlı itibari değeri, falan filan olarak) hesaplanan zenginlik değeri 960 milyon $’dır. Adamın (Ali Sabancı’nın) bu servet içerisinde eline geçen düzenli aylık gelir ne kadardır? Sen buna bak” diyebilir. Şu da denilebilir: “Önemli olan bir insanın eline geçen sıcak ve nakit parası ne kadar? Bu mühimdir. Adamın (herhangi bir zenginin) binlerce dönüm toprağı, nice nice fabrikası, arabası-dükkanı falan-filan serveti olabilir de onlar bir kenarda durur, adamın nakit parası ne kadardır? İnsanlar nakit parayla geçinirler.” Şu da ileri sürülebilir: Firmalar özellikle son zamanlarda inişli-çıkışlı bir seyir gösteriyorlar. Bu seyir içerisinde insanlar geleceğe güvenle bakamıyorlar.
Tabi bu kadar ihtimaller arasında dahi, yani adamın zenginliği (Ali Sabancı’nın serveti) o kadar büyük ve o kadar çok ki, “geçinemiyorum” diye bir söz söylemesi ve bunu herkesin göreceği ve duyacağı şekilde basının, TV’lerin karşısında söylemesi hiç de uygun değildir.
Gerçek geçim sıkıntısı çeken bu Ülkede milyonlarca insan varken, bir zenginin çıkıp da “geçinemiyorum” diye konuşması adeta o insanların gözlerinin içine bakarak, böyle bir söz sarfetmesi bir zenginin, en basit tabirle “hâl bilmezliktir.”
Gerçekten bu Ülkede emekliler 15 bin TL-20 bin TL aralığında adeta açlık sınırında bir hayat mücadelesi verirken, işsizler hiçbir düzenli geliri sahip değilken, esnaf ve zanaatkârlar zar-zor ayakta dururlarken ve halkın büyük çoğunluğu geçim derdindeyken, bırakın 960 milyon $ serveti, bunun binde bir serveti olan bir kişinin dahi ben “geçinemiyorum” diye bir söz söylemesi doğru bir şey değildir.
Peki, Ali Sabancı niye böyle konuştu? Acaba biz adamın (Ali Sabancı’nın) maksadını tam anlayamadık mı? Yoksa başka bir maksadı ya da başka bir açıdan bir mesaj mı vermek istedi?
Tabi biz bu kişinin (Ali Sabancı’nın) maksadını ve ne mesaj vermek istediğini anlayamayız. Zenginlerin, patronların bakış açısı bizde yoktur. Çünkü zengin değiliz. Çünkü patron değiliz.
Bu arada yazımın sonunda şunu da belirteyim. İnsanların ihtiyaçları ve talepleri, insanların gereksinimleri ve emelleri birbirine karıştırılıyor. İnsanların hayatta kalmaları için istekleri ile hayattan beklentileri çok çok farklıdır.
Bir insanın ihtiyacı beştir. Yani insanların hayatta kalmaları için gerekil olan ihtiyaçları beştir.
Bunlar,
1-Yeme-İçme
2-Giyinme-Barınma
3-Sağlık-Huzur
4-Güvenlik-Korunma
5-Eğitim-Öğretim
Bu beş ihtiyaçtan fazlası, insanın arzusu, emeli, talebi, isteği ve beklentisidir.
Bu beş ihtiyaç için bir insanın ailesinin eline günümüz şartlarında 100.000 TL geçerse yeterlidir. Ancak kişi “geçinemiyorum” derken, maksadı, ihtiyaçları (bu beş ihtiyaç) değil de, arzusu, emeli, beklentisi, talebi ve isteği ise bunun sonu yoktur.
Bu bakış açısıyla, Ali Sabancı’ya Dünya’nın tüm servetini verseniz de doymaz. (Zaten Ali Sabancı da bu bakış açısıyla o sözleri “geçinemiyorum” sözünü söylemiştir. Ancak sonsuz istekleri ve insanın fıtratından bahsetseydi, yanlış anlaşılmazdı) Çünkü insanları Yüce Rabbimiz (cc) sonsuz emel, sonsuz beklenti, sonsuz arzu, sonsuz talep, sonsuz istek üzere yaratmıştır. Ancak bu sonsuz istek, emeli beklenti, talep ve arzuların karşılanma yeri burası değildir.
Bunların karşılanma yeri Ahirettir, cennettir. Ali Sabancı’ya tavsiyem, buraya yani Dünya’ya fazla takılmasın. Ahiret için çaba göstersin. O zaman geçim sıkıntısı çekmez.
Vesselam.