Allah nasip eyledi. 33 kitap yayınladık. 33 kitabı okuyucularımıza sunduk. Kitaplarımda “adaletin” önemli yer tuttuğunu sonradan incelediğimde farkettim. (Dervişin fikri neyse, zikri de o olurmuş. Bizim de fikrimiz adalet, zikrimiz adalet)
Kitaplarımda “adaletin önemine birçok atıf yapmışım.” İşte o atıflardan bazıları.
1-“BAŞARIYA ÇOCUKLUKTAN GİDİLİR” İSİMLİ KİTABIM
“Biz de “bu mimsiz medeniyeti” reddediyoruz. Çünkü akla uygun değil. Çünkü vicdana uygun değil. Bu medeniyet dedikleri şeyde, adalet-madelet yok. Adaletin olmadığı yerde medeniyet mi olur?” (Başarıya Çocukluktan Gidilir, s.34)
“Bu Dünya’da sanmayın ki, her şey unutulur da gider. Sanmayın ki bir hesabı yoktur suçların. Sanmayın ki kurtuldu suçlular. Hayır hesabı var tüm suçların ve kurtulamaz suçlular. Her şeyin hesabı var, Hiçbir şey unutulmaz. Allah’ın adaletinde “zamanaşımı yoktur.” Allah imhal eder, ancak ihmal etmez.” (Başarıya Çocukluktan Gidilir, s.143)
“Adil ve dengeli bir toplumda böyle adaletsizlik olmaz. Yani, topraksız insan olmaz. Her insanın bir karış da olsa ekecek bir toprağı olacak ve o toprağı işleyerek kimseye muhtaç olmayacak.” (Başarıya Çocukluktan Gidilir, s.177)
“Yoksulluk Ahmet’in ve Ailesinin kaderi miydi? Değildi elbette. Yoksulluk bir kader değildir. İslam’a uygun bir nizam kurulmayan her yerde yoksulluk ve ezilmişlik, zayıf insanları gelir de bulur. Aksi takdirde, İslam’a uygun bir nizam olsa, ne yoksulluk kalır, ne de ezilmişlik olur. Herkes hakkaniyet ve adalet içerisinde yaşar.” (Başarıya Çocukluktan Gidilir, s.183)
“Pazarcık’ta birçok kişinin bağı-bahçesi-tarlası vardı. Ancak, Marangoz Mehmet Usta’nın bir karış yeri yoktu. Bu durumun ve bu şekildeki bir adaletsizliğin farkına, Marangoz Mehmet Usta’nın Oğlu Ahmet yıllar sonra varacaktı.” (Başarıya Çocukluktan Gidilir, s.204)
2-“BAŞARMAK VE BAŞLAMAK” İSİMLİ KİTABIM
“Bu tespitler ışığında net olarak ifade edilmelidir ki; insanlığa faydasız diploma, işinin ehli olmadığı bir unvana sahip olmak, adaletle iş yapılmayan makam ve mevkii, garip ve gurebaya hayır ve ihsanda bulunulmayan zenginlik değerli değildir. Bir Şeyi Değerli Kılan Nedir? Makam, mevki, mal, mülk, servet ve unvan gibi şeyleri değerli kılan bizatihi o şey ve varlık değildir. Daha açıkçası, bu saydığım şeyler tek başına değerli değildirler. Ancak, iyilik ve doğruluk üzere kullanıldıkları, topluma fayda sağladıkları ve işe yaradıkları oranda değerlidirler. Bir insan, sırf unvan ve meslek sahibi olmayı maksat bilirse, sırf makam ve görev sahibi olmayı hedeflerse, sırf mal ve mülk elde etmeyi amaç edinirse, sonu hüsrandır. Öyle insanlar vardır ki, “aldığı diplomanın hakkını vermediği için, atandığı makamda adaletle iş yapmadığı için, kazandığı parayı cömertlik içerisinde değerlendirmediği için, büyük ruhsal sorunlar yaşamıştır.” Bu sorunların ana nedeni, işin başından kaynaklanmaktadır. İşin başında “maksat ve vasıtanın karıştırılması” vardır.” (Başlamak ve Başarmak, s.45)
“İster kamuda, isterse özel sektörde olsun, işler adalet ve doğrulukla yönetilmezse, iş ve işlemler objektif ve tarafsızlıkla sağlanmazsa, huzursuzluk mobbing ve baskı gibi olumsuz durumlar ortaya çıkar.” (Başlamak ve Başarmak, s.108)
“Klasik Yönetici “adalet, ahlak ve etik değerlere önem vermez.” Lider Yönetici “adalete, ahlaki kurallara ve etik değerlere sıkı sıkıya bağlıdır.” (Başlamak ve Başarmak, s.110)
“Halbuki, ahlak, ruhun bir isteğidir. Beden, ahlakı değil, zevki ve keyfi öne çıkarır. Hiç kimsenin bedeni, “ben ahlaklı olmayalım” diye bir kuralı ve hedefi esas almaz. Beden, her zaman keyfi ve zevki öncelik olarak görür. Hiç kimsenin nefsi “iyiliği ve doğruluğu, hakkaniyet ve adaleti arzulamaz.” Herkesin nefsi, kötülüğü ve bencilliği arzular.” (Başlamak ve Başarmak, s.140)
“Müslüman bir kişi şunu asla düşünmemelidir: “Aman, benim örnek olmamla sanki bu Toplum mu düzelecek?” Hayır böyle düşünmemeliyiz. Herkes kendi bulunduğu yerde iyilik ve doğrulukta, adalet ve ahlakta örnek olmalıdır.” (Başlamak ve Başarmak, s.150)
“Doğru ve hak bildiğin yolda, korkusuzca yürü. Allah (cc) seni koruyacaktır. Hiçbir şeyden çekinme, eğer haklıysan. Hak (cc) seni korur. Adaletin temelini yıkanlar, kalır elbet altında. Huzur adalette, ne parada, ne pulda, ne altında! Herkes ve herkes adaletsiz olsa ve haksızlığa sapsa da , sen asla sapma. Çünkü sen mutluluğu ve huzuru öncelikle önemli görüyorsun. Adaletsizlik ve haksızlık başarı getirse de, huzur ve mutluluk getiremez. Bilmiyor musun sen ey gafil? Gün doğmadan neler doğar. Çok yakın bir günde Hak gelir, elbet haksızlığı boğar. İnşallah. Umudumuz hep bu yöndedir. Allah’tan başkasına sen, niye böyle ümit bağlarsın? Heyhat! Ondan sonra, işte böyle feryat figan ağlarsın.” (Başlamak ve Başarmak, s.159)
“Heyhat! Yoksa bu Dünya’nın çivisi yerinden mi çıktı? Dünya aynı da, insanlar Hakkın duvarlarını yıktı. Maalesef, hak ve adalet Dünya’nın genelinde ve tüm Ülkelerde eskiden olduğu gibi değer görmüyor. İnsanlar artık günlük kârına ve keyfine bakmaya başladı. Kapitalizm ve materyalist düşünceler bir zehirli sarmaşık gibi insanlığı sardı ve esir aldı. Bu olumsuz durumu tersine çevirmek senin elinde. Bu olumsuz durumu tersine çevirerek hak ve adalet üzere bir nizam kuracağına inan. Bunu gerçekleştireceğine güven. Başaracaksın. Niyet halis, akıbet halis. Bunu yapmazsan, geçici ve fani Dünya’ya tamah edersen, Heyhat! Yaptıkların yanına böyle kâr mı sanıyorsun? Dünya’yı kendine böyle ebedi yar mı sanıyorsun?” (Başlamak ve Başarmak, s.160)
Yalnız iki kitabımda adalet hakkında bunları beyan etmişim.
Bu iki kitabım fikir kitabıdır. Elbette şiir kitaplarımda ve hatta roman ve hikaye kitaplarımda da adaletin öneminden bahsettim.
İşin aslını sorarsanız, benim tüm kitaplarım bir doktora ya da yüksek lisans öğrencisi tarafından incelense ve tez konusu olarak da “Şair Yazar Ahmet Sandal’ın Kitaplarında Adalet Noktası” olarak seçilse, yüzlerce sayfa tutacak bir konu olur.
Bilmiyorum doğru mudur? Bir Yazarın, bir Şairin, hatta Şair Yazarın kendi eserlerinde bir yüksek lisansa ya da doktora tezi önerisi yapması doğru mudur? Bilmiyorum. Ancak şuna inanıyorum. Ancak şunu biliyorum. Bizim kitaplarımızın ileride hem yüksek lisans ve hem de doktora tezi konusu olacağını adımı bildiğim gibi biliyorum. Buna can-u gönülden inanıyorum. (Kitaplarımızda yalnızca adalet noktası yer tutmaz. Adalet, ahlak, medeniyet, insanlık, merhamet, şefkat ve bir bütün olarak kurtuluş ve iki cihan kurtuluşu kitaplarımda, eserlerimde önemli yer tutar. Şiirlerimin sade ve akıcı olduğunu ve mesajının çok açık, net ve anlaşılır olduğunu ben değil okuyucularım belirtiyor. Bu yönleriyle de kitaplarımın tez konusu olacağına inanıyorum. Neyse olur inşallah.)
Haydi hayırlısı.
Bu günlük bu kadar.
“Kitaplarımda Adalete Dikkat Çektiğim Noktalar-2” başlıklı yazım en kısa zamanda sizlerin ilgi ve bilgisine sunulacaktır. (Belki peş peşe olmasa da zaman zaman kitaplarımdaki “adalet noktası”, adaletin önemine dikkat çektiğim hususlar hakkında bazı günlerde yazacağım)
Selam ve esenlik adaletlilerin üzerine olsun. Vesselam.