Türkiye'de genç bir üretici kesimi oluşmaya başladı
Bir dizi program için Bolu'ya giden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Valiliği ziyaret etti. Bolu programı kapsamında tarım ve orman sektörü ile de ilgili bir açıklama yapan Yumaklı, Türkiye Yüzyılı'nın en önemli sacayaklarından birisinin tarım ve orman sektörü olduğunu, gıda arz güvenliğini milli güvenliğin bir koşulu olarak gördüklerini, tarım politikalarını bu anlayışla şekillendirdiklerini vurguladı.
Kahramanmaraş, 11 Eylül 2025-
Tarım arazilerini koruma altına aldıklarını, tarımsal yatırım ve desteklemelerle en verimli, üretken ve sürdürülebilir yapı için çalışmalarını yoğun şekilde sürdürdüklerini dile getiren Yumaklı, üreticilerin alın terini korumaya ve kırsaldaki refah seviyesini artırmaya yönelik adımlar attıklarını, 23 yıldan bu yana tarım ve orman sektörüne yapılan yatırımlarla Türkiye'nin tarımsal hasılada bugün Avrupa'da birinci, dünyada da yedinci sırada olduğunu belirtti.
Yumaklı, sınamalarla karşılaştıklarını, özellikle küresel ısınma ve iklim değişikliğinin tarım ve orman sektörünü etkileyen en önemli risk faktörlerinin arasında olduğuna dikkati çekti. Buna bağlı güçlü, dirençli ve sürdürülebilir tarım sektörü için suyu merkeze alan üretim planlaması sürecini 2024 itibarıyla başlattıklarını anımsatan Yumaklı, tarımsal destekleri, teşvikleri ve diğer hibe ve fonları tamamen üretim planlamasına entegre ettiklerini dile getirdi.
Zirai dondan 65 il etkilendi
Bakan Yumaklı, 5 yıllık hayvancılık yol haritasını açıkladıklarını hatırlatarak, "Kırsalda Bereket, Hayvancılığa Destek" ve "Güçlü Besi Güçlü Üretim" projelerinden de bahsetti.
Şubat ve nisanda yaşanan zirai dondan 65 ilin, Bolu'da fındık, ceviz ve elma üretimi yapan yaklaşık 2 bin üreticinin etkilendiğini aktaran Yumaklı, şu ifadeleri kullandı: "TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) kapsamında kendilerine sigorta bedelleri ödendi. Dondan etkilenen Bolulu üreticilerimize bu zamana kadar ödediğimiz tazminat tutarı yaklaşık 16 milyon lira. 19 milyon lira daha ödenmiş olacak. Kasım ayına kadar bu ödemelerin tamamını bitirmiş olacağız. Sigortası olmayan ancak masrafları karşılanacak üreticilerimizin de ödemelerine bu ay itibarıyla başlamış olacağız."
Bakan Yumaklı, Bolu'nun Türkiye'nin en önemli kanatlı hayvan üretim merkezlerinden biri olduğunu dile getirerek, kentin 26 üründe de coğrafi işaret aldığını kaydetti.
Bolu'ya Bakanlık uhdesindeki konularda son 23 yılda yapılan yatırımların toplam tutarının 25 milyar lira olduğu bilgisini paylaşan Yumaklı, "Su ve sulama alanında da 66 tesis hizmete alınmış durumda. 11 bin dekarlık arazi de Bolu'da sulamaya açılmış durumda. Bu sulamaya açılan alanların ekonomiye katkısı yaklaşık 110 milyar lira. Yine Kırsal Kalkınma ve ORKÖY kapsamında hibe ve destekleri vererek 8 bin 525 projeyi destekledik. Yetiştiricilerimizin ekonomik hayvancılık yapmaları için de yaklaşık 18 bin dekarlık alanda mera ıslahı yapıldı." diye konuştu.
Türkiye'de genç bir üretici kesimi oluşmaya başladı
Son yıllarda özellikle iklim kaynaklı bazı risk faktörlerinin oluşmaya başladığına işaret eden Yumaklı, bununla alakalı 2024'den itibaren suyu merkeze alan bir üretim planlaması gerçekleştirdiklerini ve bunu uygulamaya aldıklarını kaydetti.
Bakan Yumaklı, bazı ürünlerin kendi üretim çevresini, ekosistemini bulduğunda çok önemli sonuçlar elde ettiğini gördüklerine işaret ederek, "Bu anlamda da burada ahududu yetiştiriciliği ki orman meyveleri olarak geçiyor, Bolu'da Emre kardeşimle, bu genç çiftçi, üretici kardeşimle beraber bir ivme kazanmaya başladı. Son derece kıymetli. Genç kardeşlerimin ve kadın girişimcilerimizin her şeyde olduğu gibi tarımsal üretimin içerisinde olmaları ülkemiz için son derece hayati çünkü bu genç kardeşlerim hem ürün desenleri hem ürün çeşitliliği hem bunların pazarlaması hem üretimin en optimumlarda yapılabilmesiyle ilgili her şeyi gerçekleştiriyorlar. Çok farklı fikirleri oluşabiliyor. Bunlar ülkemiz ve tarımsal üretimimiz için kazanç." ifadelerini kullandı.
Bulundukları ahududu üretim alanının organik tarım yapılan bir alan olduğunu dile getiren Yumaklı, şöyle devam etti: "Bakanlığımızın çok yoğun destekleriyle beraber bu genç kardeşim burada artık bir sonraki aşamaya da geçmiş ve etrafında bu üretimi yapabilecek olanlara fidelerini vermeye başlamış durumda. Bu da son derece kıymetli, yani üretimin gelişmesi zaten bu şekilde olur. Onların da pazarlama sorunlarını ya da pazarlamada oluşabilecek problemlerini bu şekilde oda halletmiş oluyor, burada bir ekosistem oluşturmaya başlamışlar. Tam da istediğimiz konu bu. Dolayısıyla biz bu ürünü sadece konuşuyorsak eğer artık Bolu'da üretiminin yerleştiği konusunda hemfikir olduğumuzu söyleyebilirim. Küçük maliyetler bunlar tabi ki suyun yönetimi çok önemli ama burada komplike bir üretim değil. Dolayısıyla aile işletmeleri bu ürünü üreterek çok iyi gelirler, kazançlar elde edebilirler."
Yumaklı, Bolu'nun ahududu üretiminde Bursa'dan sonra ikinci sırada bulunduğuna dikkati çekerek, "Sanıyorum bu gidişle gerçekten sadece Türkiye'de değil, dünyada da Bolu'da yetiştirilen ahududunun lezzetini bütün dünyayla tanıştıracak potansiyelde." dedi.
Katı organik ve organomineral gübre, organik tarım desteği ve tarım sigortasıyla ilgili desteklerinin bulunduğunu anlatan Yumaklı, "Emre kardeşimi bu çabalarından dolayı tebrik ediyorum. Kendisi sadece bir üretici değil aynı zamanda önemli de bir örnek yaşıtları için. Emre kardeşim gibi Türkiye'nin dört bir tarafında artık yeni jenerasyondan, genç kardeşlerimden, üretim yapanlar çoğalmaya başladı. Bu anlamda son derece umut verici bir gelişme olduğunu da söylemek istiyorum." şeklinde konuştu.
Yumaklı, üç yıl önce 6 dekarlık alanda başlayan üretimin yılda 10 tona çıktığını, istihdam da sağladığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Ülkemiz dört bir tarafında, yedi bölgesinde çok kıymetli üretim yapılan bir ülke. Birçok sınamalarımız var elbette ama ondan daha da fazla potansiyelimiz var. Bütün yapmamız gereken ve yapmayı amaçladığımız şey bu potansiyeli harekete geçirmek. Bunun için genç kardeşlerimize ihtiyacımız var. Bakanlık olarak genç bir ekibimiz var. Türkiye'de genç bir üretici kesimi oluşmaya başladı. Etrafındaki bütün ekosistemine fayda sağlamaya başladı. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde hakikaten gıda arz güvenliği anlamında ülkemizin hamdolsun bundan sonraki yılları, dönemleri emin ellerdedir diye gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.”
Bakmadan Geçme