Sağlıkta yeni boyut

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin bugüne kadar 7 Turcorn çıkardığını belirterek, 'Kurduğumuz altyapı önümüzdeki yıllarda sağlık alanında Turcorn'larımızın adresi olacak.' dedi.

Bakan Kacır, Pendik'teki Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Teknoloji Geliştirme Bölgesi Sağlık Teknokenti Açılış Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Kacır, Türkiye'de sağlıkta AR-GE çalışmalarına ivme kazandıracaklarını ifade ederek, “Sağlıkta bilim ve araştırma altyapımızı girişimcilik kültürüyle buluşturarak yeni sağlık girişimlerinin yeşermesine imkan tanıyacak, ülkemizi dünyanın sayılı sağlık teknoloji merkezlerinden birisi yapacak olan Sağlık Teknokentimizin, üniversitemiz, İstanbul’umuz ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.

Sadece birkaç küresel şirketin ve ülkenin menfaatleri yerine küresel ortak menfaati savunarak insanlık yararına teknoloji yaklaşımını benimsediklerini vurgulayan Kacır, "İnsanı odağına alan bir kalkınma yaklaşımıyla, teknolojiyi ve teknolojide paradigma değişimlerini insanlığın refahını artırmak ve ülkemizi daha ileriye taşımak için bir fırsat olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu. 

Kacır, sağlıkta yaşanan dönüşümün de kendileri için büyük bir fırsat sunduğuna işaret ederek, "Bakınız 90’lı yıllarda İnsan Genom Projesi'yle 2,7 milyar dolar gibi devasa bir bütçe ve 13 yıl gibi uzun sürede erişebildiğimiz gen haritamıza, bugün, 600 dolar maliyetle bir günde sahip olabiliyoruz. Kişiselleştirilmiş tıp uygulamalarına kapı aralayan bu gelişme, bizlere yeni nesil tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinin önünü açıyor. Sağlıkta dijital dönüşüm ise hem hastaların sağlık sistemine getirdiği maliyetleri etkin bir şekilde ölçmemizi ve yönetmemizi sağlıyor hem de vatandaşlara kaliteli bir sağlık hizmeti sunmamız için bir fırsat penceresi sunuyor." ifadelerini kullandı.

Kovid-19 salgınının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sağlık altyapısı için önemli bir sınama olduğunu belirten Kacır, "Fedakar sağlık çalışanlarımız, güçlü teknoloji ekosistemiz ve dijital sağlık sistemimizle bu zorlu süreci birçok gelişmiş ülkeye nazaran başarıyla yönettik. Hatırlarsanız pandeminin ilk dönemlerinde yoğun bakım solunum cihazları tedarik sorunu tüm dünyanın gündemine oturmuştu. Yoğun bakım solunum cihazlarının yetersizliği nedeniyle birçok ülkede doktorlar hangi hastanın öleceğine karar vermek zorunda bırakılmıştı. 'Biosys' isimli yerli 'startup'ımız tarafından geliştirilen solunum cihazının seri üretimini Bakanlığımızın koordinasyonunda savunma sanayi firmalarımızın da katkılarıyla 14 günde gerçekleştirdik. Yalnızca ülkemizin solunum cihazı ihtiyacını karşılamadık, ihraç ettiğimiz, hibe ettiğimiz cihazlarla tüm dünyaya nefes olduk.” şeklinde konuştu.

Kacır, sağlıkta dönüşüm ve inovasyona öncülük etme hedefiyle, AR-GE faaliyetlerine büyük önem verdiklerini ve sağlık teknolojileri alanında ulusal kapasiteyi artırmak için çalıştıklarını anlatarak, 2022 yılında yürürlüğe aldıkları Akıllı Yaşam ve Sağlık Ürün ve Teknolojileri Yol Haritası ile Türkiye ve dünyadaki mevcut durumu analiz ederek ihtiyaçları ortaya koyduklarını söyledi.

Sağlık sektöründeki dönüşüme Türkiye'nin uyumunu kolaylaştırmak amacıyla stratejik hedefler ile kritik politika ve proje önerileri belirlediklerini vurgulayan Kacır, “Yol haritası ile klinik ve bilişim teknolojilerindeki patent sayılarını, Ar-Ge harcamalarını ve sağlık alanındaki girişimlerin sayılarını artırmayı kendimize hedef olarak koyduk. Kritik ve stratejik olarak belirlediğimiz ilaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişim teknolojilerinde yerlileştirme hamlemize hız verdik.” dedi.

Kacır, 2023 yılında sağlık sektöründe 315 yatırıma teşvik belgesi düzenlendiğini belirterek, “55 milyar liranın üzerinde yatırımı harekete geçirdik ve yaklaşık 9 bin nitelikli istihdamın önünü açtık. Katma değerli üretimi teşvik etmek ve cari açığı azaltmak üzere hayata geçirdiğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında, biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara kadar toplam büyüklüğü 22 milyarı geçen 56 yatırım projesini destekliyoruz."

Kacır, TÜBİTAK burs ve destek programları kapsamında son 22 yılda sağlık alanında 9 binden fazla projeye ve 15 binden fazla kişiye toplam 40 milyar lira destek sağladıklarını belirterek, "Bugün sağlık alanında akredite ettiğimiz 68 AR-GE Merkezi’nde 2 bine yakın proje yürütüyoruz. Tabii sağlık teknolojilerinde önümüzdeki dönemde nitelikli AR-GE çalışmalarına imza atarak yeni sağlık çözümleri geliştirmemiz için; üniversitelerin akademik potansiyeli, insan kaynağı ve altyapısını girişimcilik kültürüyle buluşturmamız, disiplinlerarası işbirliğini teşvik için büyük öneme sahip.” dedi.

Teknoparkların bu açıdan sağlık alanında yüksek düzeyde ve nitelikli AR-GE projelerinin somut ürün ve hizmetlere dönüşmesinde öncü rol üstlendiğine işaret eden Kacır, "Bugüne kadar teknoparklarımızdaki 2 binden fazla teknoloji girişiminin sağlık teknolojileri alanındaki 15 binden fazla projesine destek verdik. Bugün açılışını gerçekleştireceğimiz Sağlık Teknokent ile, geçmişi Mekteb-i Tıbbiyye-i Şâhâne’ye uzanan Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin bilimsel araştırma yetkinliklerini Ar-Ge firmaları ve sanayicilerle buluşturuyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bakan Kacır, “Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin 4 binin üzerinde akademisyenine, 40 binin üzerinde öğrenciye 64 afiliye hastanesinde görev alan sağlık çalışanlarına, geliştirdikleri yenilikçi ürün ve hizmetleri ticarileştirmeleri için uygun platform sunuyoruz. 5 bin 700 metrekare kiralanabilir alana sahip teknoparkımız girişimlerimizin fikirden ürüne, üründen pazara yolculuğunu kısaltarak sağlık teknolojileri alanında yetkinliklerimize yeni bir boyut katacak.” dedi.

Bakan Kacır, dünyada bugün 120’nin üzerinde milyar dolar değerlemeyi aşan sağlık girişimi olduğuna değinerek, “Ülkemiz teknoloji ekosistemi bugüne kadar milyar dolar değerlemeyi aşan 7 teknoloji girişimi, bizim ifademizle, 7 Turcorn çıkardı. Burada kurduğumuz altyapı önümüzdeki yıllarda sağlık alanında Turcorn’larımızın adresi olacak.” dedi.

Bakmadan Geçme