- Haberler
- Kahramanmaraş
- Psikolog Sema Nur Sarı, 'YKS sürecini aileler nasıl atlatmalı?'
Psikolog Sema Nur Sarı, 'YKS sürecini aileler nasıl atlatmalı?'
Ekonomi-X Gazetesi'ne konuşan Ala Psikoloj Danışmanı Psikolog Sema Nur Sarı, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonrası hem öğrencileri hem de ailelerini bekleyen kritik sürece dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Sarı, sınav sonucundan çok daha önemli olanın, bu süreçte ailelerin çocuklarına gösterdiği tutum olduğunu vurguladı.
21-22 Haziran tarihlerinde YKS’ye giren milyonlarca öğrenci için zorlu bir maratonun ardından şimdi sınav sonuçlarını bekleme heyecanı başladı. Ancak bu heyecan sadece gençlerle sınırlı değil. Aileler de en az çocukları kadar stresli.
Ala Psikoloj’den Psikolog Sema Nur Sarı, sonuçların açıklanmasına sayılı günler kala hem gençlerin hem de ailelerin yaşadığı duygusal baskıyı değerlendirdi.
Sarı, “21-22 Haziran tarihlerinde sınava giren öğrenciler için bu tarihten sonra heyecanlı ve kaygılı bir süreç başlamış oldu. Öğrenciler, uzun süren bu maratonda çok yoruldu ve yıprandılar. Şimdi ise emeklerinin karşılığını almayı bekledikleri heyecanlı bir noktadalar. Sınav sonuçlarının açıklanmasına az bir süre kalmışken gençler; belirsizlik, beklenti, umut ve korkuyu bir arada yaşıyorlar. Bu süreçte benzer duyguları yaşayan aileler de öğrenciler kadar stresli.
Bugün yakın zamanda açıklanmasını beklediğimiz YKS sınavının aileler üzerindeki etkisini inceleyecek, ailelerin çocuklarına bu süreçte nasıl bir tutum sergilemeleri gerektiğine değinecek ve olumlu aile çocuk etkileşiminin sürdürülmesinde ailelere destek olmaya katkı sunacağım.
YKS, birçok öğrenci için yalnızca bir akademik değerlendirme değil; aynı zamanda hayatı şekillendireceği düşünülen bir dönüm noktasıdır. Ancak bu “dönüm noktası” söylemi, çoğu zaman gencin omuzlarına yüklenene ağır bir yüktür. Ebeveynler daha iyileştirici bir tutum için çocuklarına; bunun sadece bir sınav olduğunu, başarı ya da başarısızlığın hayatın doğal parçaları olduğunu, bazen elimizden geleni yapmamıza rağmen sonucun beklentimizden farklı olabileceğini hatırlatabilirler.
Aynı zamanda bu dönemde gençler sınav sonucunu sadece bir puan olarak değil kendi değerlerini de ölçen bir araç olarak görürler. Başarılı olursa kabul göreceğini, başarısız olursa hayal kırıklığı yaratacağını düşünür. Tam da bu noktada bu düşünceyle baş edebilmesi için en önemli destek ailenin koşulsuz kabulüdür. Çocuklarımız başarılı da olsa başarısız da olsa bunu kabul etmek.
Sınav sonrası süreçte öğrenciler kendine yönelik “yeterli miyim” sorusunun cevabını ararlar. Bu süreçte öğrencinin aklında; “Ya başaramadıysam, Ailemi hayal kırıklığına mı uğrattım? Benimle artık gurur duymuyorlar mı?” cümleleri dönüp durur. Bu ifadeler öğrencinin benlik algısını ciddi şekilde zedeleyebilir. Bu aşamada ailelerin şefkat ve içtenlikle: “Her ne olursa olsun biz senin yanında olmaya devam edeceğiz. Başarıdan bağımsız olarak…” cümlesi söyleyebileceğiniz en güvenli cümle olabilir.
Gençler bu süreçte en çok anlaşılmak isterler. Onların duygularını ifade etmelerine alan tanıyın, onlara sadece yanlarında olduğunuzu hissettirin. Kardeşleri ya da akranlarıyla kıyaslamalardan kaçının. Hayatlarının önemli kararını verirken, tercihlerini yaparken; özgür seçimler yapmalarına alan tanıyın. Yönlendirici, eleştirel veya kırıcı davranmaktan kaçının. Baskılayıcı bir yaklaşım onların karar almada cesaretlerini kırabilir. Bunun yerine kendi yolunu çizebileceği, cesur kararlar alabileceği bir ortam oluşturun. Kendi istek ve yönelimlerini göz önünü alarak seçimler yapmasını sağlayın. Hayatlarının ilk seçimlerini yaparken bütün kontrolü siz üstelenmeyin, çocuğunuzun sorumluluk almasını sağlayın.
Son olarak; ekranda gördüğünüz başarılı ya da başarısız sonuca verdiğiniz ilk tepki, çocuğun kendi sonucuna yönelik ilk çıkarımlarıdır. O nedenle ilk bakış, ilk duruş, ilk cümle çocuk için çok önemlidir. Şunu unutmayalım ki çocuklar birçok şeyi ailelerinden öğrenirler ve duygularını düzenlemek de buna dahildir. Siz ne kadar sakin, kabullenici ve esnek olursanız; çocuklar için de bu süreci atlatmak o kadar sağlıklı olacaktır. Belki sonuca etki edemeyiz ama o sonucun genç bir bireyin kişiliğini nasıl şekillendireceğini değiştirebiliriz.
Çocuklarının geçirdiği zorlu süreci gören, kaygılarını küçümsemeyen, duygularını ciddiye alan bir aile onların en büyük destekçileridir.” İfadelerine yer verdi.
Bakmadan Geçme