Orta Koridor Türkiye'yi Avrasya ticaretinin merkezine taşıyor
Orta Koridor olarak da bilinen Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Koridoru, jeopolitik kırılganlıklar ve uluslararası tedarik zincirlerindeki yeniden yapılanmalarla küresel ticaretteki önemini artırırken, hattın en kritik ülkelerinden biri haline gelen Türkiye, yeni yatırımlar ve terminal kapasitesindeki artışla güzergahtaki konumunu güçlendiriyor.
Çin'in doğusundaki Lianyungang eyaletinden başlayıp Kazakistan, Hazar geçişi, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye'ye uzanan güzergah, hem çeşitlendirilmiş bir ticaret hattı hem de Avrupa-Asya arasındaki jeoekonomik dengede Rusya'nın olmadığı stratejik bir alternatif olarak öne çıkıyor.
Projenin temelleri Kazakistan, Azerbaycan ve Gürcistan arasında 2013'te imzalanan anlaşmayla atılırken, Çin'in de anlaşmaya taraf olmasıyla güzergahın kurumsal koordinasyonu için resmi bir eş güdüm mekanizması oluşturuldu.
Bunu izleyen yıl Trans-Kazakistan demir yolu hattının tamamlanmasıyla Çin'den Hazar Denizi'nin batı kıyısına kesintisiz demir yolu bağlantısı sağlandı. Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattının 2017'de devreye girmesiyle de Kafkas Dağları üzerinden Türkiye ve Avrupa'ya uzanan demir yolu geçişi fiilen mümkün hale geldi.
İlk kez 2020'de Rusya'nın arabuluculuğunda Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan ateşkes bildirisiyle gündeme gelen Zengezur Koridoru da Azerbaycan ana karası ile Nahçivan'ın Ermenistan üzerinden kara ve demir yoluyla bağlanmasını hedefliyor.
Orta Koridor'un işleyişi açısından stratejik bir alternatif sunan güzergahın hayata geçirilmesi halinde Türkiye-Azerbaycan kara bağlantısının kesintisiz hale gelmesi ve Trans-Hazar hattının Avrupa'ya daha kısa bir rotayla bağlanması öngörülüyor.
Taşıma süresi ortalama 14 güne kadar düşüyor
Boston Consulting Group'un 7 Kasım'da yayımlanan raporuna göre, Süveyş Kanalı'ndaki transit risklerinin artması ve Rusya üzerinden geçen ticaret hatlarında devam eden jeopolitik baskılar, küresel ticaret yollarında yeniden yapılandırmalara yol açıyor.
Bu gelişmelerin etkisiyle güzergah üzerinden taşınan yük miktarı 2024'te yüzde 62 artarak 4,5 milyon tona yükselirken, söz konusu hacmin bu yıl sonunda 5,2 milyon tona ulaşması öngörülüyor.
Orta Koridor'u cazip kılan faktörler arasında süre avantajı da geliyor. Kuzey Koridoru'nda jeopolitik riskler ve yaptırımlar nedeniyle Çin-Avrupa arasındaki transit süreleri 20-25 gün bandında seyrederken, deniz yolu ağırlıklı klasik rotalarda bu süre 35-45 güne kadar uzayabiliyor. Bu süre Orta Koridor'da ise ortalama 18 gün olarak hesaplanıyor.
Hazar geçişinde kamyon ve römorkların gemilere doğrudan binip inmesini sağlayan Ro-Ro taşımacılık kapasitesinin artırılması, gümrük süreçlerinin sadeleştirilmesi ve demir yolu altyapısının tam kapasite işletilmesi halinde, Orta Koridor'daki taşıma süresinin 14 güne kadar düşebileceği öngörülüyor.
Türkiye'nin transit gücü Railport yatırımıyla daha da pekişiyor
Azerbaycan ve Çin arasında ekimde imzalanan stratejik ortaklık anlaşması, Orta Koridor'un hız kazanmasında kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Ulaştırma ve lojistik alanlarında daha entegre bir işbirliğini hedefleyen taraflar, ortak bildiride gümrük süreçlerinin kolaylaştırılması, lojistik engellerin azaltılmasıyla çok modlu taşımacılıkta hız ve güvenliğin artırılmasını öncelikli başlıklar arasında belirledi.
Türkiye'nin koridordaki stratejik rolü ise Kocaeli'de geliştirilen Railport intermodal terminalinden ilk tren çıkışının 21 Kasım'da gerçekleştirilmesiyle daha da görünür hale geldi. Tam kapasiteyle devreye girdiğinde yıllık 360 bin TEU konteyner, 1,5 milyon ton genel kargo ve 125 bin römork taşıma kapasitesine ulaşması öngörülen terminalin, demir ve kara yolu entegrasyonuyla Avrupa-Asya hattındaki aktarma sürelerini önemli ölçüde kısaltması hedefleniyor.
Hazar geçişindeki kapasitenin artırılmasına yönelik önemli adımlardan biri de Türkiye, Kazakistan ve özel sektör işbirliğiyle atıldı. Bu kapsamda kasım sonunda Uluslararası Nakliyeciler Derneği, Albayrak Grubu ve Kazakistan Demiryolları (KTZ) arasında Hazar Denizi'nde çok paydaşlı Ro-Ro taşımacılığını geliştirmeye yönelik mutabakat zaptı imzalandı.
Söz konusu işbirliğiyle Ro-Ro seferlerinin artırılması, Hazar geçişindeki darboğazların azaltılması ve Orta Koridor'un taşıma kapasitesinin güçlendirilmesi amaçlanıyor.
Kazakistan'daki Aktau ve Kuryk limanları ile Azerbaycan'daki Bakü Limanı'nda hayata geçirilen kapasite artışları da koridorun taşıma verimliliğini artırmaya yönelik bölgesel yatırımlar arasında yer alıyor.
AB'nin gündeminde de Orta Koridor var
Orta Koridor'un yükselen jeopolitik ve ekonomik önemi, Avrupa ülkelerinin de odağına bulunuyor. Avrupa Parlamentosu'nun 19 Kasım'da "AB-Kazakistan Bağlantısallığı: Orta Koridor'un Perspektifleri ve Stratejik Potansiyeli" başlıklı yuvarlak masa toplantısında, Orta Koridor'un Avrupa için stratejik bir ulaşım alternatifi olduğu vurgulandı.
Güzergah boyunca koridorun performansını etkileyen ray açıklığı farklılıkları, sınırlardaki bürokratik süreçler ve taşımacılık mevzuatlarındaki uyumsuzlukların giderilmesi durumunda, Orta Koridor'un 2030'a kadar yıllık 11 milyon tonluk taşıma hacmine ulaşabileceği tahmin ediliy
Bakmadan Geçme