Önceki dönem CHP Kahramanmaraş Merkez İlçe Başkanı Taşın'dan sert eleştiri
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kahramanmaraş teşkilatında ilçe kongresi sonrası tartışmalar sürüyor. Geçmiş dönem CHP Kahramanmaraş Merkez İlçe Başkanı Hürriyet Gürsel Taşın, Onikişubat İlçe Başkanlığı seçim sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, adil olmayan bir süreç yaşandığını savundu.
Taşın, yaptığı değerlendirmede kongreye iki adayın katıldığını belirterek, “Seçim başından sonuna kadar adil olmayan bir süreç içerisinde gerçekleştirildi. Tutuklu ve hükümlü kişiler delege yazıldığı gibi, üyelik ve delegelik hakkı bulunan bazı mahalle ve köylere delegelik dahi verilmedi” dedi.
H. Gürsel Taşın, yaptığı yazılı açıklamada, “Kahramanmaraş 12 Şubat Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlığı yarışına 2 adayımız katıldı. Seçim başından sonuna kadar adil olmayan bir süreç içerisinde gerçekleştirildi. Öyle ki tutuklu, hükümlü kişiler delege olarak yazıldığı gibi üyesi oyu ve delegelik Hakkı bulunan bazı mahalle ve köylere delegelik dahi verilmedi. Delege listesi seçim kurulundan kesinleşip muhalif aday diye gördükleri Sayın Av. Ali Ünlü'ye son 3 günde resmi yollar dışında ulaştırılabildi. 346 delege ile bu geniş coğrafyada görüşülmesi istendi. Başka partilerden kısa zaman önce partiye katılıp ta kayıt olanlardan, önemli bir miktarının ise sadece ikametgâhı 12 Şubat'ta olup, ilçe dışındakilerden seçilmiş olması Sayın Avukat ünlünün işini daha da zorlaştırmıştı. Böylelikle delegeye ulaşımı bilinçli olarak engellenmişti.
Gelelim sürecin Propaganda bölümüne: aday Ali Ünlü Kahramanmaraş'ın en uzak en dağlık bölümlerinde bile üye ve delegeler tarafından AKP taktiği ile karşılandı. "Sen ve destekçilerin kayyumcu, mutlak mutlancı, Kılıçdaroğlucu ve partiyi bölmek adına aday olmuşsunuz. Aday her gittiği yerde projelerini anlatamadan Üzerlerine atılan kara ve Çirkin iftiranın doğru olmadığını anlatmakla zaman geçirdi. Çünkü karşılarında Kara ve çirkin iftiraya inandırılmış bir topluluk vardı. Genel seçimlerde aynı taktikle CHP'yi terör örgütleriyle ilişkilendirmeye çalışmışlardı. İşte tam da bu noktada bu iftirayı atanlar partiye ayrışmanın tohumlarını attıklarının farkında mıydı acaba. Delege görüşmelerinde edindiğim bir tespitte beni hayli düşündürdü. Özellikle başka partilerden gelen insanların gruplar oluşturduklarını ve alacakları kararın Grup kararı olacağını belirtmeleriydi. Aklıma ilk gelen acaba Parti içi söz hakkı denen şeyde Etkin mi olmak istiyorlardı. Benim değişimi, gelişimi demokrasiyi savunan, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bir düşünce yapısına sahip olduğumu tüm Partililerim bilir. Partimin bana verdiği görevi yönetim görevim olsun ya da olmasın özveriyle yerine getirmeye çalıştığımı her zaman Cumhuriyet Halk partisinin yanında dimdik durduğumu bilirler. İktidar olmanın yolunun herkesten alacağımız oylarla gerçekleşebileceğini herkesten iyi bilen birisiyim. Buna hiç bir itirazım olamaz. Ancak ÖRGÜT; güçlü. Vicdanı hür, Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsemiş Demokrat, cumhuriyetçi, çoğulcu, sorgulayan CHP’nin tüzüğünü benimsemiş gerçek üyelerden oluşturulmalıdır diye düşünenlerdenim. Kongre'de Yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum. Çok kısa bir zaman önce başka bir partiden gelerek delege yazılan birisi bana bağırdı.
“Sen kimsin! Ben seni yeni görüyorum kendi kendini bir adam mı zannediyorsun!” diye avazı çıktığı kadar bağırdı ve hakaret etti. Ben ki bu partide merkezde Başkanlığı yapmış kendi oyunumuzu ilçemizde yüzde yetmişe yakın bir oyla yükseltmiş, her zaman her dönem partisine maddi ve manevi hizmet etmiş eşi 10 yıl il yöneticiliği, Kurultay delegeliği yapmış, evladı iki dönem Gençlik Kolları genel başkan yardımcılığı ve Güney Anadolu Bölgesi bölge sorumluluğu almış gerçek bir demokrat, devrimci ve tam bağımsız Türkiye sloganını benimsemiş bir partiliyim. Ama gördüklerim ve duyduklarım Parti kültürü ve partili ahlakının kalmadığının işaretiydi. Üzüldüm. Ve inanın kaygılanıyorum.” İfadelerine yer verdi.
Bakmadan Geçme