• Haberler
  • Eğitim
  • Kahramanmaraş'ta Tıp Fakültesi öğrencileri ilk beyaz önlüklerini giydi

Kahramanmaraş'ta Tıp Fakültesi öğrencileri ilk beyaz önlüklerini giydi

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) 2025-2026 eğitim-öğretim döneminde Tıp Fakültesine yeni kayıt yaptıran öğrenciler için geleneksel Beyaz Önlük Giyme Töreni gerçekleştirildi.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Yunus Emre Kongre ve Kültür Merkezi Sezai Karakoç Konferans Salonu’nda düzenlenen törene KSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Ersin Akıncı ve Prof. Dr. Hafize Öksüz, akademisyTeknoloji, her geçen gün hayatımızın daha da içinde… Artık yalnızca cebimizde taşıdığımız akıllı telefonlarla değil; bileğimizde, gözümüzde, hatta ayağımızda kullandığımız cihazlar Giyilebilir Teknoloji adıyla hayatımıza dahil oldu. Kısaca tanımlamak gerekirse, hayatı kolaylaştıran teknolojik araçların, kıyafetlerimize veya aksesuarlarımıza entegre edilerek kullanılabilir hale gelmesidir.

Bu cihazlar genellikle Wi-Fi, Bluetooth veya mobil internet bağlantısı yoluyla akıllı telefonlarla senkronize çalışır. Kullanıcı hareketlerini, konumlarını, fiziksel ve ruhsal sağlık durumlarını, hatta günlük rutinlerini sensörler aracılığıyla veri haline getirerek analiz ediyor.

Artık teknoloji, üzerimizde… Giyilebilir teknolojiler, kullanıcılarına hem konfor hem de bilgi sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda yaşam kalitesini artırmayı da vaat ediyor.

Giyilebilir teknolojiler çok yeni bir kavram değil. 11. yüzyılda icat edilen gözlük, aslında teknolojinin ilk giyilebilir ürünü olarak kabul edilebilir. Yine 16. yüzyılda cep saatleri, 17. yüzyılda ise yüzük şeklindeki abaküsler bu alandaki diğer öncülerdendir.

Giyilebilir teknolojiler günümüzde akıllı saatler, akıllı gözlükler, kablosuz kulaklıklar, spor bantları, akıllı çoraplar ve daha niceleri ile karşımıza çıkıyor. Ancak bu alandaki gelişmeler yalnızca bunlarla sınırlı değil. Kalp ritmimizi ölçen tişörtlerden, vücut sıcaklığımıza göre kendini ayarlayan montlara kadar, pek çok ürün artık teknolojiyle donatılmış durumda.

Ancak bu cihazları asıl vazgeçilmez kılan, günlük hayatımıza sağladığı pratik kolaylıklar.

Adımlarınızı ve yaktığınız kalorileri sayabiliyor, nabzınızı ve uyku düzeninizi anlık olarak takip edebiliyor, hatta bu verileri doğrudan doktorunuzla paylaşabiliyorsunuz. Kısacası, yaşam kalitenizi artırmak için sizi sürekli izleyen ve yönlendiren kişisel bir asistan gibi çalışıyorlar.

Üstelik vücuda entegre edilebildikleri için gün boyu, hareket halindeyken bile rahatça kullanılabiliyorlar. Sabah yürüyüşünüzde kalp ritminizi kontrol ederken aynı anda gelen mesajları okuyabilir, spor yaparken favori şarkılarınızı dinleyebilir, hatta mutfakta yemek pişirirken bile kablosuz kulaklığınızla gelen bir aramayı tek bir sesli komutla cevaplayabilirsiniz.

Tüm bunlar, giyilebilir teknolojilerin yalnızca bir “cihaz” olmanın ötesine geçtiğini; yaşam tarzımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini açıkça gösteriyor.

Bu teknolojilerin üretiminde kullanılan iletken iplikler, kumaşlar ve özel bantlar sayesinde, artık teknoloji sadece sert, metal bir cihaz olmaktan çıkıp, adeta bir “giysi”ye dönüşüyor. Bu da kullanıcı konforunu en üst seviyeye çıkarıyor.

Bu alandaki büyüme yalnızca teknolojik değil, ekonomik açıdan da büyük boyutlara ulaşıyor.

Giyilebilir teknolojilerin küresel pazar büyüklüğü, geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre %20,4 artarak 154,8 milyar dolara ulaştı. Uzmanlar, bu pazarın 2029 yılına kadar 548 milyar dolara çıkacağını öngörüyor. Bu da demek oluyor ki, önümüzdeki birkaç yıl içinde her alanda bu ürünlerle daha fazla iç içe olacağız.

Türkiye’de de tablo umut verici. Geçen yıl itibarıyla Türkiye'deki giyilebilir teknoloji pazarı 2,5 milyar dolar seviyesindeydi. Bu, küresel pazarın %1,6’sına denk geliyor. Ancak büyüme potansiyeli oldukça yüksek. Türkiye pazarının 2029 yılına kadar 8,7 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Bu rakamlar, giyilebilir teknolojilerin yalnızca bir trend olmadığını, kalıcı ve büyüyen bir sektör olduğunu gösteriyor. Ayrıca bu büyümenin sadece bireysel kullanımı değil, sağlık, eğitim, spor ve güvenlik gibi pek çok alanı dönüştürmesi bekleniyor.

Gelecekte bizleri daha neler bekliyor bilinmez, ancak bir gerçek var ki: Teknoloji artık sadece cebimizde değil, üzerimizde. Giyilebilir teknolojiler, hayatı kolaylaştırmakla kalmıyor; bizi daha sağlıklı, daha hızlı ve daha bağlantılı bir yaşama taşıyor.

Teknoloji artık bizimle birlikte yürüyor, koşuyor, hatta nefes alıyor...enler, öğrenciler ve aileleri katıldı.

Tören, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programın açılış konuşmasını Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hafize Öksüz yaptı. Öksüz konuşmasında, hekimlik mesleğinin insan hayatına dokunan yönüne dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Hekim önlüğü, bilginin, merhametin ve onurun simgesidir. Bu önlüğü giymek, insanların en çaresiz anlarında onlara umut olabilmeyi seçmektir. Hekimlik; sabır, cesaret ve vicdan ister. En güçlü yanınız insan sevgisi, en büyük mirasınız ise meslek onurunuz olacaktır.”

Öksüz konuşmasının devamında, tıp eğitiminin usta-çırak ilişkisine dayandığını vurgulayarak, “Hocalarımız sizlere bilgi, tecrübe ve emeklerini aktaracak. Sizden beklentimiz; çalışkan, meraklı, sorgulayan ve teknolojiyi yakından takip eden iyi hekimler olmanızdır. Ama her şeyden önce iyi bir insan olmayı unutmayın. Beyaz önlük, bir hekimin onurunun sembolüdür. Değerli aileler, bu gururlu günde en büyük pay sizindir. Çocuklarınızın bugüne gelmesinde gösterdiğiniz fedakârlık takdire şayandır.” dedi.

KSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım ise törende yaptığı konuşmada, beyaz önlüğün yalnızca bir meslek sembolü değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirtti. Yasım, “Kıymetli öğretim üyelerimiz, sevgili öğrencilerimiz ve değerli ailelerimiz; beyaz önlük giymek, vicdanla, bilgiyle ve insan sevgisiyle donanmış bir yolculuğa adım atmaktır. Üniversitemizin en yüksek puanla yerleşen öğrencilerisiniz, ancak bu yalnızca bir başlangıçtır. Hekimlik sürekli öğrenmeyi, yenilenmeyi ve disiplinli çalışmayı gerektirir.” ifadelerini kullandı.

Yasım konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Her hastaya bir yakınınız gibi davranın, gülümsemeyi ihmal etmeyin. KSÜ Tıp Fakültesi güçlü akademik kadrosuyla sizlere birebir eğitim alma imkânı sunmaktadır. Bu süreçte en büyük desteği ailelerinizden alacaksınız. Sizlerle gurur duyuyoruz, meslek hayatınız boyunca başarılar diliyorum.”

Törende, fakülteye en yüksek puanla yerleşen Yaşar Samet Kala’ya başarı belgesi ve beyaz önlüğü KSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım tarafından takdim edildi. İkinci olarak yerleşen Enfalsu Yozcu’ya belge ve önlüğü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Ersin Akıncı, üçüncü olarak yerleşen Hatice Büyükkoz’a ise belge ve önlüğü Prof. Dr. Hafize Öksüz tarafından giydirildi.

Programda, öğrenciler beyaz önlüklerini protokol üyeleri ve akademisyenlerin ellerinden giydi. Tören, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
 

Bakmadan Geçme

Gazetecin - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!