• Haberler
  • Yaşam
  • Hava kirliliğinde güvenli sınır dahi kalbi olumsuz etkiliyor

Hava kirliliğinde güvenli sınır dahi kalbi olumsuz etkiliyor

Kuzey Amerika Radyoloji Derneğince yapılan çalışma, havadaki ince partikül maddelerin, güvenli sınırlarda bile kalp yetmezliğine yol açabilen diffüz miyokardiyal fibrozise neden olabildiğini gösterirken, Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Okay Abacı, kirleticilere maruz kalma süresi ile kirleticilerin miktarının birlikte sağlık riskini artırdığını söyledi.

Kahramanmaraş, 05 Ağustos 2025-

Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, ince partikül madde (PM2,5) için güvenli sınır olarak kabul edilen yıllık ortalama 2005'te her metreküp havada 10 mikrogram iken 2021'de 5 mikrograma düşürüldü. Bu değer, günlük ortalamada 2005'te her metreküp havada 25 mikrogramken, 2021'de 15 mikrogram şeklinde güncellendi.

Kaba partikül madde (PM10) için güvenli sınır olarak görülen yıllık ortalama 2005'te her metreküp havada 20 mikrogram iken 2021'de her metreküp havada 15 mikrogram oldu ve bu değer, günlük ortalamada 2005'te her metreküp havada 50 mikrogram iken, 2021'de 45 mikrogram olarak değiştirildi.

Ancak Kuzey Amerika Radyoloji Derneğince (RSNA) yayımlanan çalışmaya göre, kirli hava solumak, "güvenli" olarak kabul edilen seviyelerde olsa bile insan kalbine zarar verebiliyor. Çalışma, havadaki ince partikül maddelerin, güvenli sınırlarda dahi kalp yetmezliğine yol açabilen, kalp kasında bir tür yara izi olan diffüz miyokardiyal fibrozise neden olabileceğine dair kanıtlar sunuyor.

Miyokardiyal fibrozisi niceliksel olarak değerlendirmek ve bu durumun PM2,5 olarak bilinen parçacıklara uzun süreli maruziyet ile ilişkisini incelemek için manyetik rezonans görüntüleme (MRI) tekniğini kullanan araştırmacılar, daha fazla hava kirliliğine maruz kalan kişilerin kalp kaslarında erken yara izi belirtileri gösterdiğini ve bunun da zaman içerisinde kalp yetmezliğine yol açabileceğini tespit etti.

Hava kirliliğinin hem sağlıklı hem de kalp hastalığı olan bireylerdeki etkilerinin değerlendirildiği çalışmanın kontrol grubunda 201, deney grubunda ise kalbin kan pompalamasını zorlaştıran bir hastalık olan dilate kardiyomiyopati hastası 493 kişi yer aldı.

Deney sonunda ince partikül hava kirliliğine uzun süreli maruz kalmanın, hem kardiyomiyopatili hastalarda hem de sağlıklı bireylerde daha yüksek miyokardiyal fibrozis seviyeleriyle bağlantılı olduğu bulundu. Bu durum, miyokardiyal fibrozisin, hava kirliliğinin kardiyovasküler komplikasyonlara yol açmasının altında yatan bir mekanizma olabileceği ihtimalini güçlendirdi. Çalışmaya katılan hastaların hava kirliliğine maruz kalma düzeylerinin küresel hava kalitesi kılavuzlarının çoğunun altında olması, güvenli maruz kalma sınırının olmadığını gösterdi.

En büyük etkiler, kadınlar, hipertansiyon hastaları ve sigara içenlerde görüldü.

Damar duvarlarında hasar oluşturuyor

Hava kirliliğinin kalp sağlığı üzerindeki oluşturduğu risklere ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Okay Abacı, PM2,5 ve PM10 gibi partikül maddeler, azot dioksit, ozon, kükürt dioksit, karbon monoksit ile ağır metaller ve uçucu organik bileşiklerin havada kirlilik oluşturarak insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi.

Hava kirliliğinin kısa vadede göz, burun, boğaz tahrişi, öksürük ve nefes darlığı gibi sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Abacı, uzun vadede ise astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), akciğer kanseri, kalp krizi, felç ve erken doğum gibi ciddi sağlık risklerine neden olabileceğini anlattı.

 

Bakmadan Geçme

Gazetecin - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!