• Haberler
  • Yaşam
  • Evlilik yaşı ile boşanma ve hiç evlenmeme oranları yüzde 20'ye ulaştı

Evlilik yaşı ile boşanma ve hiç evlenmeme oranları yüzde 20'ye ulaştı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. Ailenin, Türk milletinin kökü, kültürünün taşıyıcısı ve medeniyetinin temeli olduğunu belirten Göktaş, aileyi korumak ve güçlendirmenin, bir sosyal politika olmanın ötesinde, tarihe, kültüre ve geleceğe karşı bir sorumluluk olduğunu vurguladı.

Bakan Göktaş, bu yıl doğum yardımı sisteminde önemli bir reform yaptıklarına dikkati çekerek, şu bilgileri paylaştı: "İlk çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımını 5 bin liraya çıkardık. İkinci çocuk için her ay 1500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise her ay 5 bin lira veriyoruz. Doğrudan annelerin hesabına yatırdığımız destekleri çocuklar 5 yaşını doldurana kadar sürdüreceğiz. Mayıstan bugüne kadar 567 bin 546 çocuk için 5,86 milyar lira ödeme gerçekleştirdik. Kamu kurum ve kuruluşlarında kreş ve çocuk bakımevlerinin yaygınlaştırılması için yapılacak yatırımları, tasarruf tedbirleri kapsamından çıkardık. İnanıyoruz ki, 2025 Aile Yılı, aile kurumunu güçlendiren, aile değerlerini ve dayanışmayı yeniden canlandıran bir dönüm noktası olacak."

Göktaş, "İlk Öğretmenim Ailem" mobil uygulamasıyla ebeveynlere çocuk eğitimi, gelişimi ve aile içi iletişim konularında rehberlik ettiklerini, Modüler Aile Eğitim Programıyla da 5,7 milyon kişiye ulaştıklarını söyledi.

"Evlilik Öncesi Eğitim Programı ile 2013'ten bugüne 2,4 milyon gencimizin bilinçli ve sağlıklı evlilik yapmalarına destek olduk." diyen Göktaş, Aile Danışmanlığı hizmetini de 81 ilde ücretsiz başlattıklarını kaydetti.

20 bin 644 çocuğumuzun kalıcı aileye kavuşmasını sağladık

Çocukların, özgüveni yüksek ve topluma değer katan bireyler olarak yetişmeleri için tüm kaynakları seferber ettiklerini vurgulayan Göktaş, "Ebeveyn kaybı yaşayan 105 bin 598 çocuğumuzu, güvenli bir gelecek kurmaları için takip ediyoruz. Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti (SED) ile 179 bin 266 çocuğa ailelerinin yanında destek oluyoruz. SED alan ortaokul ve lise öğrencilerimizin, kültür, sanat ve spor alanlarında kendilerini geliştirmelerine imkan sağlıyoruz. Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde yürütülen ve UNICEF'in iyi uygulama örnekleri arasına giren Gönül Elçileri Projesi ile 10 bin 732 çocuğumuz koruyucu ailelerin yanında güvenle büyüyor." ifadelerini kullandı.

Evde Bakım Yardımıyla 521 bin kişiye destek oluyoruz

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, Bireysel Sosyal Hizmet Danışmanlığı ile otizmli bireylere ve ailelerine birebir destek olduklarını ifade ederek, "Bu yıl başlattığımız yeni bir model olan 0-8 yaş arası Erken Çocukluk Gelişim Merkezlerinde, gelişim riski veya engeli olan çocuklarımız için eğitim, sağlık, bakım ve rehabilitasyon hizmetleri sunuyoruz. Evde Bakım Yardımıyla 521 bin kişiye destek oluyor, bakımı üstlenen engelli yakınlarına aylık 11 bin 702 lira ödeme yapıyoruz." diye konuştu.

2026'da 8 yeni huzurevinin açılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz

Bakan Göktaş, Türkiye'nin nüfusunun giderek yaşlandığını, yaşlı nüfus oranının 2040'ta yüzde 16'yı aşacağının öngörüldüğünü söyledi.

"Yaşlanma Vizyon Belgesi" ve "Yaşlı Hakları Ulusal Eylem Planı" ile her yaşta aktif ve üretken yaşamı destekleyen çalışmalar yürüttüklerine dikkati çeken Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "172 huzurevimizde 15 bin, 280 özel huzurevinde ise 13 bin 633 yaşlımıza ev sıcaklığında bakım sunuyoruz. Bakanlığımıza bağlı huzurevlerinde kalan yaşlılarımızın yaklaşık yüzde 30'u bakım hizmetinden tamamen ücretsiz yararlanıyor. 2025'te 8 huzurevini hizmete sunduk. 2026'da 8 yeni huzurevinin açılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 41 gündüzlü bakım ve aktif yaşam merkezimizde 2 bin 50 kapasite ile yaşlılarımıza psikososyal destek sunuyoruz. Yaşlı Destek Programı ile 159 bin 499 yaşlımıza kendi evlerinde destek sağladık. Tazelenme Üniversitesi programları kapsamında 27 üniversiteyle 6 bin 320 yaşlımızı aktif ve sağlıklı yaş almaya teşvik ediyoruz. 'Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri' ile 130 yıllık köklü sosyal hizmet geleneğimizi geleceğe taşıyan bir merkez inşa ettik. Türkiye'nin ilk resmi Alzheimer ve Demans Bakım Merkezinde, özel ihtiyaçlara yönelik sağlık, rehabilitasyon ve sosyal destek hizmetlerini sunuyoruz.

Bakan Göktaş, bilim ve teknoloji alanında kadınların etkin bir şekilde var olmasını, Türkiye'nin geleceği açısından en büyük güvence olarak gördüklerinin altını çizerek, şunları kaydetti: "Kadınların ve kız çocuklarının yeşil ekonomi, teknoloji ve dijital dönüşümde yeni beceriler kazanarak bugünün ve yarının liderleri olmaları için çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi ile 1546 kız öğrenciye burs, staj ve mentorluk desteği sağladık. Geleceğini Kuran Genç Kadınlar Projesi ile eğitimde veya istihdamda yer almayan 4 bin 500'e yakın genç kadına ulaştık. Onlara mesleki eğitim, psikososyal destek ve dijital fırsatlara erişim imkanı sunduk, girişimcilik potansiyellerini güçlendirmek amacıyla çalışmalar yürüttük. Kadınlara Yönelik Yapay Zeka ve Veri Bilimi Geliştirme Programı ile kadınların bu alanda daha fazla temsil edilmelerine destek oluyoruz."

Araştırmada, dijital şiddet ve ısrarlı takibe ilişkin ilk kez kapsamlı veriler elde ettik

Kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi sıfır tolerans ilkesi doğrultusunda sürdürdüklerini anlatan Göktaş, şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması, faillerin cezalandırılması için bütüncül ve kararlı bir mücadele yürüttüklerini vurguladı.

Bu mücadeleyi her zaman siyaset üstü bir anlayışla ele aldıklarının altını çizen Göktaş, "6284 Sayılı Kanun ve ilgili düzenlemelerle, şiddetle mücadelede, dünyada eşi benzeri olmayan güçlü bir yasal altyapı oluşturduk. Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklerle şiddet eylemlerine yönelik caydırıcı mekanizmaları daha da artırdık. 81 ilde avukatlarımızla her türlü şiddet, tehdit, istismar, ısrarlı takip vakaları ve iddiaları büyük bir titizlikle takip ediyoruz. Mağdurların korunması ve faillerin en ağır şekilde ceza alması için açılan davalara hukuk hizmetlerimizle müdahil oluyoruz." ifadelerini kullandı.

OECD'nin eşitlik temelli bütçeleme uygulayan 23 ülkesinden biri olduk

Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi merkezde ve yerelde oluşturdukları Koordinasyon Kurullarıyla en üst düzeyde sürdürdüklerini vurgulayan Göktaş, Adalet, İçişleri ve Sağlık bakanlıkları arasında kurdukları veri entegrasyon sistemleriyle şiddetle mücadelede teknoloji altyapısını sağlamlaştırdıklarını anlattı.

ALO 183, KADES ve elektronik kelepçe uygulaması ile şiddet vakalarına müdahale mekanizmalarını güçlendirdiklerini belirten Göktaş, 81 ilde faaliyet gösteren Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) sayısını 86'ya çıkardıklarını, 432 Sosyal Hizmet Merkezinde Şiddetle Mücadele İrtibat Noktaları kurduklarını ifade etti.

Bütçede kadınlar için ayrılan miktara ilişkin bilgi veren Göktaş, şunları kaydetti: "2026 yılı bütçemizde evde bakım, SED, koruyucu aile, doğum yardımları, eşi vefat eden, engelli ve 65 yaş üstü kadınlara verilen destekler, ADEM ve SODAM projeleri, genel sağlık sigortası primleriyle birlikte kadınlar için ayrılan toplam tutar 287 milyar 36 milyon liradır. Bakanlığımız bütçesinin yüzde 53'ünü kadınlara ayırdık. Nitekim son dönemde planlama ve bütçeleme süreçlerinde kadın-erkek fırsat eşitliğini öncelikli hale getirecek adımlar da attık. Merkezi yönetim bütçesinde yer alan programlarda ilgili gösterge sayısı 2022'de 39 iken, 2025 bütçesinde bu sayıyı 60'a yükselttik. Böylece OECD'nin eşitlik temelli bütçeleme uygulayan 23 ülkesinden biri olduk."

Nüfus konusu, ülkemizin beka meselesidir

Aile Yılı'na yönelik eleştirileri yanıtlayan Göktaş, "Aile Yılı ilan etmemizin ardından birçok itibarsızlaştırma ve dezenformasyon çabalarını gördük." ifadesini kullandı.

Aile kavramının bazı kimselerce toplumun birleştirici gücü olmaktan çıkartılıp tartışma konusu haline getirilmeye çalışıldığına dikkati çeken Göktaş, "Aile ve kadını karşı karşıya getirme çabalarını anlamıyorum. Birini yüceltip diğerini küçümseyen zihniyet, aslında hem kadını hem aileyi zayıflatıyor. Aileyi, bu ideolojik kalıplara sığdırmaya çalışan bakış açısını tamamen reddediyoruz." diye konuştu.

Göktaş, bireyselleşme, sosyal izolasyon ve yalnızlığın giderek arttığını vurgulayarak, "Nüfus konusu, ülkemizin beka meselesidir. Günümüzde hanelerin yüzde 50'sinde çocuk yok. TÜİK projeksiyonlarına göre, önümüzdeki 5 yılda ilkokul çağındaki çocuk sayısı 900 bin azalacak. Karşı karşıya olduğumuz bu gibi sorunların çoğunun temelinde aile kurumunun zayıflaması yatıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bakmadan Geçme

Gazetecin - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!