• Haberler
  • Gündem
  • Erdoğan, 'Şeffaf olacaklardı ama gördük ki bantçı olup çıkmışlar'

Erdoğan, 'Şeffaf olacaklardı ama gördük ki bantçı olup çıkmışlar'

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'AK Parti'nin bir sahibi varsa o da milletimizin ta kendisidir. Her kim bu açık hakikati unutursa ve önemsemezse karşısında önce bizi, sonra da milletimizi bulur.' dedi.

Kahramanmaraş, 30 Nisan 2025-

23 Nisan 1920'den bugüne Türkiye'nin istiklali, istikbali ve hürriyeti için emek vermiş, ter dökmüş, bu yüce çatı altında millet için mücadele etmiş tüm milletvekillerine şükranlarını sunduğunu söyleyen Erdoğan, Cumhuriyetin banisi, Meclis'in ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yanı sıra Kurtuluş Savaşı'nı sevk ve idare eden ilk Meclis'teki tüm milletvekillerini rahmetle yad etti.

Her zaman bilek gücüne, alın terine güvendiklerini kaydeden Erdoğan, "Dolayısıyla her ne murat ediyorsak çalışarak, emek vererek, fedakarlık yaparak, bitip tükenmeyen bir mücadeleyle elde edeceğiz. 86 milyonun tamamına ulaşmanın derdini ve gayesini taşıyacağız." diye konuştu.

Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzıdır

Düşünce tarzlarında "Armut piş, ağzıma düş" anlayışının yerinin olmadığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Lise çağlarımızdan beri içinde olduğumuz kutlu davamızı yaşatma ve yüceltme uğraşında gördüğümüz hakikat budur. Elbette şartları değerlendirmek başka şeydir, suyun önünde sürüklenen bir kütük gibi şartlara teslim olmak başka şeydir. Biz sürüklenen değil, inşa eden, kuran, yönlendiren taraftayız. Hep öyle kalacağız. Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzıdır, işidir, hevesidir. Bunlar, ülkeleri, milletleri, şehirleri için hiçbir hayalleri, vizyonları, programları, projeleri olmadığı halde her seçimde iktidara gelme hevesine kapılırlar. Son örneğini 2023 seçimlerinin ardından gördüğümüz üzere, sandıkta seçmenden tokadı yiyince de başlarlar millete hakaret etmeye, milleti aşağılamaya, milleti suçlamaya. Kendilerinin içinde hiçbir şey olmayan, boş çuval gibi ayakta durmalarının mümkün olmadığını görmek, kabullenmek istemezler."

"Türk demokrasisinin kalitesini düşüren temel sorunlardan biri toksik muhalefet anlayışıdır." ifadesini kullanan Erdoğan, CHP'nin, Meclis'teki sandalye sayısına göre ülkenin en büyük muhalefet partisi olduğunu hatırlattı.

Sadece kendisini değil partisini ve ülkesini de utandırıyor

Toplumun siyaset kurumuna güveninin artırılmasında muhalefetin de en az iktidar partisi kadar sorumlu olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Ama CHP'nin başındaki zata bakıyorsunuz, FETÖ'cülerin üfürükleri ve üçüncü sınıf sokak dedikodularıyla siyaset yaptığını sanıyor. Liseli gençlerimizi kullandırtmadığı için Milli Eğitim Bakanı'mıza, ekonomimize yönelik oyunlarını bozduğu için Hazine ve Maliye Bakanı'mıza, yalanlarını yüzlerine vurduğu için İçişleri Bakanı'mıza, yolsuzluk iddialarının üzerine korkusuzca gittikleri için yargı mensuplarımıza, sokak terörüne izin vermedikleri için emniyet güçlerimize saldırarak ucuz yollardan gündeme gelmeye çalışıyorlar. Batı'daki hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük operasyonlarına alkış tutarken kendi partisini ahtapot gibi saran rüşvetçileri, arsızları, sahtekarları demokrasi kahramanı ilan ediyor. Yalancı medya kuruluşlarına salya sümük ağlayarak sadece kendisini değil, partisini ve ülkesini de utandırıyor."

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamaları için "içi tamamen boş" ifadesini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Nezaket deseniz hak getire. Üslup deseniz neye benzetsek ona haksızlık edeceğimiz derecede berbat. Buradan şahsımız, kabine üyelerimiz ve çalışma arkadaşlarımıza yaptığı hakaretleri, kullandığı çirkin ve seviyesiz ifadeleri CHP Genel Başkanı ve şürekasına misliyle iade ediyorum. Kusura bakmasın biz ne kimseye hürmetsizlik ederiz ne de yol ve dava arkadaşlarımıza edepsizlik yapılmasına sessiz kalırız. Tabii bir de Sayın Özel aklına her estiğinde kendince bize meydan okuyor. Yahu insan önce bir aynaya bakar. İnsan önce kendini bir ölçer, tartar, sigaya çeker. Senin siyaset seviyen bırakınız bizi, bırakınız buradaki heyeti, herhangi bir şehrimizin, herhangi bir mahallesindeki parti temsilcilerimizin bile fersah fersah gerisindedir. Bir de kalkmış bu perişan haliyle cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Ondan önceki de aynı hevesle kurmadık masa, çalmadık kapı, basmadık düğme, önünde eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı. Ama sonuç ortada. Cumhurbaşkanı olacaktı, şaibeli bir şekilde tarih oldu. Şimdi ne kapısını çalan ne de halini hatırını soran var. Bunun nefesi 2028'e kadar yetecek mi hep birlikte izleyip göreceğiz."

"Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur." atasözünü hatırlatan Erdoğan, "Bakalım, cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek? Bizim milletimize kazandırdığımız binlerce hizmetten herhangi birinin zekatı, bu kişinin ömrü boyunca yaptığı siyasetle elde ettiği neticeleri ona katlar, yüze katlar, bine katlar. CHP Genel Başkanı, önce bir mahalle temsilcimizin siyaset kalibresine çıksın ondan sonra 'Ne diyor?' diye kulak kabartırız. Girdiği bu yanlış yolda ısrar ederse kendisini muhatap almayız. Hatalarından dönene, kendisine biraz çekidüzen verene kadar bu şahsı, kendi partisindeki ayak oyunlarıyla oyalanmaya, edep ve adap yoksunu üslubunun içinde debelenmeye mahkum ediyoruz." sözlerini sarf etti.

Güya her işlerinde şeffaf olacaklardı

"İzahı olmayanın, mizahı olur." sözünü anımsatan Erdoğan, CHP'de olup bitenleri başka türlü anlamlandırmanın mümkün olmadığını söyledi.

"Güya her işlerinde şeffaf olacaklardı ama gördük ki bantçı olup çıkmışlar." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Şunun da bilinmesini isterim; biz, siyasi rakibimiz olarak giderek dibe batan CHP'den şikayetçi değiliz. Bugün dediğini yarın tevil eden, sürekli tekzip yiyen, sürekli yalanlanan bir CHP Genel Başkanı bizim işimize gelir. Biz, sadece CHP'ye umut bağlamış insanlarımız adına üzülüyoruz. Karşımızda demokratik bir ülkeye yakışır üsluba, ahlaka sahip muhalefet olmadığı için sözümüzü doğrudan milletimize söylüyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke, millet ve gençlerin aydınlık geleceği için yapmaları gereken daha çok işlerinin olduğunu belirterek, Türkiye Yüzyılı hedefiyle 2053'e doğru ilerlerken sadece eğitim, sağlık, ulaştırma, enerji, güvenlik, altyapı gibi temel hizmet alanlarındaki eksikleri tamamlamakla kalmayacaklarını, diplomasiden savunma sanayine, teknolojiden sosyal dokuyu güçlendirmeye kadar pek çok alanda katedilecek gelişmelerle Türkiye Yüzyılı vizyonunu kuvveden fiile çıkaracaklarını söyledi.

Memlekete kazandırdıkları eser ve hizmetleri usanmadan anlatırken, Türkiye Yüzyılı'nda neler yapacaklarının müjdelerini de paylaşacaklarını dile getiren Erdoğan, tüm bunları Allah'ın yardımı, sonra da milletin desteğiyle gerçekleştireceklerini belirtti.

En büyük görevin AK Parti'nin her kademesinde görev yapan partililere düştüğünü dile getiren Erdoğan, Yunus Emre'nin "Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası" sözünü hatırlattı.

Her gün azimle, sabırla, sebatla millete gideceklerini, milletle hemhal olacaklarını ifade eden Erdoğan, "Muhalefet için seçim demek, beş yılda bir masaya konan sandık demek olabilir. AK Parti açısından seçim, her gün seher vaktiyle yeniden başlayan, asla bitmeyecek olan bir imtihandır. Biz unutmayın maraton koşucusuyuz. Sizlerden nefesinizi, sesinizi, işinizi, gücünüzü, her şeyinizi buna göre ayarlamanızı istiyorum. Sizlerden yılın her günü, günün her saati sokakta, iş yerlerinde, evlerde, insanın bulunduğu her yerde AK Parti'nin rüzgarını hissettirmenizi bekliyorum. Bıraktığımız her boşluğun, karşımızdakilerin yalanlarıyla, çarpıtmalarıyla, iftiralarıyla, hezeyanlarıyla dolacağını asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Her ne kadar bir çok cephede mücadele yürütüyor olsak da Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden gelecek inanca, güce, iradeye sahibiz." değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti'nin yaklaşık 11,5 milyon üyesiyle sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en fazla kitleye sahip partilerinden biri olduğunu anımsatan Erdoğan, böylesine önemli bir vazifenin sorumluluğunu üstlenmeyi yük olarak değil, göğsünde gururla taşıdıkları bir şeref madalyası olarak gördüklerini söyledi.

Bakmadan Geçme

Gazetecin - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!