CHP, Türk dünyasına yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programına katıldı.
Bugün aynı zamanda UNESCO tarafından ilan edilen 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi gününün idrak edildiğini ifade eden Erdoğan, "Türk dünyasının ve yeryüzünün farklı köşelerinde aynı dili konuştuğumuz, aynı hayali kurduğumuz, kalplerimizin beraber çarptığı tüm kardeşlerimizin Türk Dili Ailesi Günü kutlu olsun." dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti: "İşgalin ve zulmün dayanılmaz boyutlara ulaştığı 1930'larda Özbekistan'ın yiğit evladı Süleyman Çolpan, daha sonra kurşuna dizilerek bedelini hayatıyla ödeyeceği şiirinde, şöyle sesleniyordu, 'Güzel Türkistan sana ne oldu? Seher vaktinde güllerin soldu. Çemenler berbat, kuşlar hem feryat. Hepsi de mahzun olmaz mı dil şad? Bilmem niçin kuşlar ötmez bahçelerinde.'
Son iki asrımız sadece milletimiz için değil, bütün Türk dünyası için zorluklarla, sıkıntılarla, çilelerle ve işgallerle geçti. Kültür coğrafyamızın birçok bölgesinde o toprağın kadim kimlikleri, dilleri, inanç değerleri yasaklandı, halklar parçalandı. Kelimenin tam anlamıyla bir hazan mevsimi yaşadık. Azerbaycanlı şair Rüstem Behrudi, bir dönem adeta Türk dünyasının kaderi haline gelen manzarayı bakın nasıl anlatıyor. 'O hangi millettir, kaderi sırdır. Yüz ada bölündü, yine de birdir.'"
Türklerin birbiriyle kucaklaşmaması, kaynaşmaması, tek yürek, tek bilek olmaması için tüm yolların denendiğine işaret eden Erdoğan, kimliğini savunan, değerlerine sahip çıkan münevverlerin Turancılıkla suçlanarak ya hapse atıldığını ya sürgün edildiğini ya da Süleyman Çolpan gibi nicesinin kurşunların, darağaçlarının kurbanı olduğunu söyledi.
CHP, Türk dünyasına halen yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir
Erdoğan, Türk dünyasının varlığından bahsetmenin sadece sınırların ötesinde değil, 1940'ların "tek parti" döneminde Türkiye'de de yasaklandığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1944 yılında sırf Türkiye dışındaki soydaşlarla ilgilendikleri için birçok aydın, yazar, sanat erbabının "Turancı" denilerek tabutluklara konulduğunu ve işkence gördüğünü kaydetti.
Tek parti döneminde Türkiye dışında da "Türk var" demenin suç sayıldığını, yıllarca tabutluklarda işkence görmek anlamına geldiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Sadece bununla da kalmadılar. Türkiye'ye sığınan Azerbaycan Türklerini, Boraltan Köprüsü'nde kurşuna dizileceklerini bilerek katillerine teslim etmiş, tarihe 'Boraltan Faciası' olarak geçen bir utanç lekesi bulaştırmışlardır.
Boraltan Faciası, CHP'nin Türkiye'nin tarihine geçmiş bir kara lekesidir. Boraltan Faciası hem milletimizin hem de Azerbaycan Türklerinin zihin ve gönül dünyasında iyileşmesi uzun yıllar alan derin yaralar açmıştır. Tek parti zihniyetinin önümüzdeki temsilcisi olan ve günümüzde de yerini koruyan CHP, Türk dünyasına halen şaşı bakmayı, yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir."
Suriye ihtilafında da aynı basiretsizliğe şahit olduk
Karabağ'ın 44 gün süren vatan muharebesinde bunu bir kez daha gördüklerini hatırlatan Erdoğan, ülkenin düşmanlarının servis ettiği söylentileri üzerinden, Türkiye'nin Azerbaycan'a destek vermekle suçlandığını ifade etti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hatırlayın, CHP'nin dış politikasını yöneten isim çıktı, aynen şunu söyledi. 'Maalesef gelen haberlerde Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor.' dedi. Tıpkı 1945 yılında Boraltan Faciası'nda olduğu gibi Karabağ'ın azatlık mücadelesinde de yanlış yaptılar, milletimizi mahcup ettiler, utandırdılar.
Sadece Karabağ'da değil, onun öncesinde Suriye ihtilafında da aynı basiretsizliğe, aynı vicdansızlığa şahit olduk. Suriye halkının tepesine varil bombaları yağarken, CHP'nin devrik Genel Başkanı grup kürsüsünden şunları söylüyordu, 'Bayırbucak'tan söz ediyorlar. Ne bayırı kaldı ne bucağı kaldı. Hala dünyadan haberleri yok bunların.' Ya bu CHP, bu. Başka bir şey beklemeyin. Son yıllarda yaşadığımız iki önemli meselede CHP'nin tavrı bu oldu."
Erdoğan, yeni Genel Başkan'ın geçen günlerde bir televizyon programında, elinde binlerce soydaşın kanı olan Baas diktasını sekülerlik üzerinden aklamaya çalışmasının, daha ileri giderek CHP ile Baas rejimi arasında özdeşlik kurmasının bu zihniyetin halen devam ettiğinin işareti olduğuna dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Alevi canlarımızla ilgili partimize yönelik iftiraları ise bühtandan öte apaçık bir provokasyondur. 86 milyonun kardeşliğini kundaklama teşebbüsüdür. Partimize oy veren milyonlarla birlikte Alevi vatandaşlarımızı da derinden yaralayan bu çirkin yakıştırmaları biz reddediyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "(Türk Dünyası Vizyon Belgesi) Türk halklarının birikimini, tecrübesini aynı ufukta buluşturan belge, gelecek yüzyılın inşasında önemli rehber niteliğindedir. Vizyon belgemizi 6 lehçede, ortak alfabeyle hazırladık. Belgemiz AK Parti'nin Türk dünyasında birlik, beraberliği pekiştirme iradesinin somut göstergesidir. Enerji koridorları, lojistik hatlar ve dijital altyapının birbirini tamamlayan unsurlar haline gelmesi Türk dünyasını küresel ekonomik güce dönüştürecektir. Türk devletleriyle dış ticaretimizi orta vadede 60 milyar dolara, uzun vadede 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vizyon belgesini hayata geçirebilmek gayesiyle bir düşünce ve araştırma merkezini kurmayı planlıyoruz. Türk dünyasına hayırlı olmasını diliyorum." dedi.
Bakmadan Geçme