Bakan Şimşek'ten enflasyon ve yatırım mesajı

Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde beklentilere paralel büyüme performansı gösterirken, tarım dışı sektörler büyümeye güçlü katkı sundu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yapısal reform sürecinin kararlılıkla sürdüğünü vurguladı.

Türkiye ekonomisi 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3,7 büyüme kaydetti. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriler ise çeyreklik bazda yüzde 1,1’lik artışa işaret etti. Yılın ilk dokuz ayı itibarıyla büyümenin yıllık yüzde 3,7 seviyesinde gerçekleştiğini belirten Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yıllıklandırılmış millî gelirin 1,5 trilyon dolar eşiğinin aşılmış olmasını önemli bir eşik olarak değerlendirdi.

Şimşek, zirai don ve kuraklığın tarım üretimini olumsuz etkilediğini, bu nedenle sektörün ekonomiye katkısının yılın bu döneminde sınırlı kaldığını ifade etti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2025 Yılı III. Çeyrek Gayrisafi Yurt İçi Hâsıla (GSYH) büyümesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye ekonomisi, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3,7, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak çeyreklik bazda yüzde 1,1 büyüdü. Böylece ilk dokuz aydaki yıllık büyüme yüzde 3,7 gerçekleşti. Yıllıklandırılmış milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aştı.

Tarımın GSYH içindeki ağırlığının yüksek olduğu bu çeyrekte, zirai don ve kuraklığın etkisiyle daralan tarım katma değeri büyümeyi belirgin şekilde sınırlarken tarım dışı büyüme yıllık yüzde 5,6 oldu. Sanayi katma değeri yüzde 6,5 artarken, bu artışta özellikle yüksek teknolojili üretim öne çıktı. Deprem bölgesinin yeniden imarına yönelik çalışmaların katkısıyla inşaat sektöründeki güçlü büyüme sürdü.

Tüketim ve yatırımlar yılın ilk yarısında olduğu gibi dengeli bir görünüm sergiledi. İnşaat yatırımlarındaki olumlu seyrin yanı sıra üretim kapasitemiz açısından kritik önemde olan makine ve teçhizat yatırımları yüzde 11,3 arttı. Bu dönemde küresel ticaretteki görece zayıf seyrin de etkisiyle net dış talep büyümeyi 1 puan sınırladı. Cari açığın milli gelire oranı ise yüzde 1,3 ile sürdürülebilir seviyede kalmaya devam etti.

Büyümenin son çeyrekte ılımlı seyretmesini ve 2025 yılında Orta Vadeli Program’ın sınırlı üzerinde gerçekleşmesini öngörüyoruz. Daha elverişli finansal koşullar ve destekleyici küresel konjonktür sayesinde ekonomik aktivitedeki artışın 2026’da bu yıldan daha olumlu olmasını bekliyoruz. Ayrıca, büyümenin enflasyondaki düşüşü desteklemeye devam edeceğini değerlendiriyoruz.

Dezenflasyon sürecini de olumsuz etkileyen kuraklık ve don gibi arz yönlü şokların etkilerini azaltmak amacıyla; verimliliği artıracak, sulama altyapısını güçlendirecek ve kaynakların daha etkin kullanılmasını sağlayacak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle emek yoğun sektörlerde zayıf seyreden üretimi canlandırmak ve istihdamı korumak amacıyla reel sektöre yönelik desteklerimize devam ediyoruz.

Fiyat istikrarını merkeze alan, sürdürülebilir yüksek büyüme ve kalıcı refah artışını hedefleyen programımızı kararlılıkla uyguluyoruz. Bu program sayesinde son iki yılda elde ettiğimiz kazanımları kalıcı hale getirecek ve ekonomide dönüşümü sağlayarak verimliliği ve rekabet gücünü artıracak yapısal reformları hayata geçiriyoruz.” İfadelerine yer verdi.
 

Bakmadan Geçme

Gazetecin - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!