BARO Başkanı Gül: Bağımsız savunmanın temsilcileri avukatlardır!

Kahramanmaraş Barosu Başkanı Av. Muhammed Burak Gül, 5 Nisan Avukatlar günü dolaysıyla yazılı mesaj yayımladı. Başkan Gül mesajında, adalet devletin, savunma adaletin temelidir ve bağımsız savunmanın temsilcileri Avukatlardır dedi.

BARO Başkanı Gül, açıklamasında: “Yargılamanın tarihsel süreci içinde savunmayı avukatlar üstlenmiş, avukatların örgütlerini de Barolar oluşturmuştur. Ülkemizde çağdaş anlamda avukatlık ve baro, Cumhuriyetin ilanı ile başlamıştır.

Hukuk devletinin özü; “insanın insan olmasından ileri gelen, devredilemez dokunulamaz temel hak ve özgürlüklere sahip olduğunun kabulünde” ve “adalet esasına göre devlet otoritesinin hukukla sınırlandırılmasında” temelini bulur. Hukuk devletini kuran, temel haklardır. Hukuk devleti, bu kuruluş ve otoritenin sınırlandırılmasını, savunmaya güçlü ve bağımsız konum tanıyarak gerçekleştirebilir.

Bağımsız savunmayı temsil eden Avukat, halkın hak arama özgürlüğünün sesi ve teminatıdır. Temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacak, yasama ve yürütmenin işlemlerini hukuka uygunluğu bakımından denetleyip dengeleyecek olan yargıdır. O nedenle yargının bağımsız ve tarafsız olması gerekir. Bağımsızlık, yargı için bir ayrıcalık olmayıp, yargının tarafsız kılınması hukuk devletinin gereğidir.

Hak ve adaletin gerçekleştirilmesini sağlayan yargı, İddia-Savunma ve Karar'dan oluşan üç temel unsur üzerine kurulmuştur. Bu nedenle, bağımsız savunmanın temsilcisi olan avukat, yargının kurucu unsurlarındandır. Savunmanın temsilcisi avukatın olmadığı, savunma ve avukata gereken önemin verilmediği yerde; hak ve adalet yoktur, adil yargılanma yoktur, hukuk devletinden de söz edilemez.

Hukuk devletine işlerlik kazandıran yargı bağımsızlığının olmazsa olmazı ve en önemli özelliği “savunma” ve savunmanın özgürce yapılabilmesidir. Bağımsız yargının en büyük güvencesi de savunmanın temsilcisi olan bağımsız avukatlardır. Savunma hakkı, adil yargılanma hakkının başlangıcı ve temelidir.

Adil Yargılanma hakkı, “Silahların Eşitliğini” zorunlu kılar. Bu nedenle yargı organı önünde sahip oldukları hak ve yükümlülükler açısından iddia ve savunma makamlarını oluşturan taraflar arasında tam bir eşitliğin kurulması ve bu dengenin bütün yargılama aşamalarında sürdürülmesi gerekir. Savunmanın ”yargının kurucu unsurlarından” biri olduğu göz ardı edilerek; savunma dışlanarak, yargının hâkim ve savcı birlikteliğine dönüştürülmesi, adil yargılanma hakkını yok eder.

Adalet devletin, savunma adaletin temelidir ve bağımsız savunmanın temsilcileri Avukatlardır! Yargı bağımsızlığında hâkim ve savcı gibi sorumluluk ve görevi olan avukatların, yargılama faaliyeti içindeki yerinin ve öneminin Anayasada “yargı” bölümünde belirtilmemiş olması büyük bir eksiklik ve yanlışlıktır.

Biz avukatların, meslek örgütleri olan Baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin kamu kurumu nitelikleri olmakla beraber, Anayasamızın 135.Maddesinde yer alan diğer kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları gibi görülmesi ve Anayasamızda yürütme bölümü içinde yer alması yanlıştır. Yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eden avukatlar ve onların hukukun üstünlüğünü savunan ve hukuk devletinin inşasında asli görevi olan örgütlerinin Anayasamızdaki yerinin “yargı” bölümünde olması gerekir.

Yargının yapılanmasında avukatların ve baroların yer alması zorunluluktur. Başta Adalet Bakanlığı ve Adalet Komisyonları olmak üzere, adalet ve yargı hizmetlerinin yürütülmesinde, yargının idari yapılanması da dâhil olmak üzere yüksek mahkemelerde, avukatlar “yargı mensubu” olmalarının sonucu olarak yer alıp, temsil edilmelidir. Savunmayı dışlayıp yargıyı ayakta tutmak mümkün değildir. Güçlü yargı ancak güçlü ve bağımsız savunmayla sağlanır. Savunma hakkına bir gün mutlaka herkes ihtiyaç duyacaktır.

Hak arama özgürlüğünü yaşama geçiren, adil yargılanma sağlanmasında çok önemli görevi bulunan yargının kurucu unsuru, savunmanın temsilcisi avukatların ve avukatlık mesleğinin sorunları her geçen gün artış gösteren boyutlara ulaşmaktadır. Avukatlar görevlerini ifa ederlerken ciddi boyutlarda saldırılara uğramakta, can güvenlikleri sağlanamamakta ve çoğu zaman özgürce savunma yapılamamaktadır. Menfur saldırılarda meslektaşlarımız hayatlarını kaybetmektedir. Avukatı üstlendiği görevle bağdaştıran ve sorunların sebebi gören bir zihniyetle karşı karşıya kalmaktayız. Bu çarpık zihniyeti kınıyoruz.

Hâlbuki Avukat; borçların, boşanmanın, işten çıkarılmanın, ceza dosyalarının ve karşılaşılan hukuki sorunların sebebi değildir. Avukat taraf değil, vekildir! Meslektaşlarımız staj aşamasından başlayarak, görevlerinin ifası sırasında güvenlik sorunlarının yanı sıra; ekonomik, sosyal ve gelecek kaygısı gibi çok ağır sorunlar altında mücadele etmekte, yanlış hukuk anlayışının bir sonucu olarak günlük mesleki faaliyetleri sırasında dahi sayısız engellerle karşılaşmaktadır.

Tüm bu olumsuzluklara karşın, ülkemizde hukukun üstünlüğü ilkesine olan sarsılmaz inancıyla hak ve adaletin gerçekleşmesine, savunmanın özgür temsilcisi olma bilinciyle yaklaşan, saygın, cesur ve onurlu meslektaşlarımızın varlığı, ülkemizin ve mesleğimizin geleceği için en büyük güvencedir. Adaletin, Hukukun Üstünlüğünün, İnsan Haklarının, Hakkaniyetin ve Vicdanın yılmaz savunucuları Avukatlardır. Demokrasiye, cumhuriyete, bağımsız savunmaya, bağımsız yargıya ve hukuk devletine inanan avukatlar ve avukatların örgütleri olan Barolar, “Hukuk devleti, bağımsız yargı ve bağımsız savunma hedefine” yönelik çalışmalarını ve sözlerini hep birlikte duraksamadan inançla sürdürecektir.

Görevlerini ifa ederken uğradıkları saldırılarda hayatını kaybeden meslektaşlarımız ile içinde bulunduğumuz salgın sürecinde kaybettiğimiz meslektaşlarımıza ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı ve sabır diliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle; tüm meslektaşlarımıza nice başarılı, sağlıklı, huzurlu ve adaletli meslek yılları diliyor, 5 Nisan Avukatlar Gününü en içten duygularımızla kutluyoruz.” İfadelerine yer verdi.

Bakmadan Geçme