Aile sempozyumunda TÜİK'in nüfus oranları konuşuldu
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, doğurganlık oranlarındaki düşüşünün ve nüfusun yaşlanma eğiliminin, uzun vadeli demografik riskleri büyüttüğünü belirterek, Günümüzde ortalama hane halkı büyüklüğü 3,11'e gerilemiş durumda. Hanelerin yüzde 57'sinde çocuk yok, 18 yaş altında çocuk yok. Şayet bu şekilde devam edersek, TÜİK projeksiyonlarına göre, önümüzdeki 5 yılda ilkokul çağındaki çocuk sayısı 900 bin azalacak dedi
Bakan Göktaş, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Kadim Değerlerden Modern Yaklaşımlara Türk Dünyasında Kadın ve Aile Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, 24 Kasım Öğretmen Günü'nü kutladı.
Kadınlar ekonomide, siyasette, sosyal hayatta daha görünür ve daha etkin oldu
Göktaş, her bir kadının değerleri geleceğe taşıdığını vurgulayarak, bu yüzden kadınların her alanda güçlü olmasının, tarihin yüklediği ortak bir sorumluluk ve geleceğe dair en büyük güvence olduğunu aktardı.
Bu anlayışın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu güçlü vizyonla daha da somut bir zemine kavuştuğunu söyleyen Göktaş, "Bu vizyon doğrultusunda eğitimden sağlığa, bilimden teknolojiye kadar her alanda kadınları güçlendiren kapsamlı politikalar hayat buldu. Kadınlar ekonomide, siyasette, sosyal hayatta daha görünür ve daha etkin oldu. Attığımız kararlı adımlarla kadın-erkek fırsat eşitliğini daha da büyüttük. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı liderliğiyle bugün Türkiye, kadını kalkınmanın merkezine alan bir devlet aklıyla yoluna devam ediyor. Bizler de Bakanlık olarak, bu vizyonu somut politikalara dönüştürmek için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planımız bu kararlılığın sahadaki en güçlü yansımasıdır." diye konuştu.
Böyle devam ederse 5 yılda ilkokul çağındaki çocuk sayısı 900 bin azalacak
Bakan Göktaş, modern dünyanın dayattığı hız ve tüketim kültürünün, bugün en çok aileyi hedef aldığını belirterek, "Artan yalnızlık ve bireyselleşme, aile bağlarını zayıflatıyor. Anne-baba rolleri belirsizleşiyor. Dijital çağın kontrolsüz akışı, özellikle çocuklarımız için yeni bağımlılık türlerini ve ciddi güvenlik risklerini beraberinde getiriyor. Aynı zamanda, küresel ölçekte yayılan cinsiyetsizleştirme baskıları, çocukların kimlik gelişimini hedef alan ayrı bir tehdit alanı oluşturuyor. Doğurganlık oranlarındaki düşüş, nüfusun yaşlanma eğilimi uzun vadeli demografik riskleri büyütüyor. Günümüzde ortalama hane halkı büyüklüğü 3,11'e gerilemiş durumda. Hanelerin yüzde 57'sinde çocuk yok, 18 yaş altında çocuk yok. Şayet bu şekilde devam edersek, TÜİK projeksiyonlarına göre, önümüzdeki 5 yılda ilkokul çağındaki çocuk sayısı 900 bin azalacak." değerlendirmesinde bulundu.
Bu nedenle Aile Yılı kapsamında tüm bireyleriyle aileyi ve demografik yapıyı güçlendirecek bütüncül sosyal politikalara hız kazandırdıklarını bildiren Göktaş, şunları kaydetti: "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı, bu çabamızın stratejik çerçevesini oluşturdu. Eylem planında yer alan hedefler doğrultusunda, kurumsal yapımızı güçlendirdik. Cumhurbaşkanı Yardımcımızın başkanlığında oluşturduğumuz Nüfus Politikaları Kurulu ile uzun vadeli ve sürdürülebilir demografik stratejiler geliştiriyoruz. Aile Enstitüsü ile aile ve demografi alanlarında bilimsel temelli politika süreçlerini yürütüyoruz. Tüm bu çalışmalar bize gösterdi ki aileyi güçlendirmenin yolu toplumun tüm kesimlerini aynı hedef etrafında buluşturan kapsamlı bir seferberlikten geçiyor. Bu kapsamda 81 ilimizde 15 binden fazla etkinlik düzenledik. 1.926 kurumla işbirliği yaptık. Finansal destekler, eğitim programları, kültürel faaliyetler, dijital dönüşüm projeleri gibi pek çok alanda aileyi güçlendiren projeleri hayata geçirdik. Evlenecek gençlere ve çocuk sahibi olmak isteyen ailelere sunduğumuz destekler ile özel indirim avantajları, bu çalışmaların bir kısmıdır. Danışmanlık hizmetlerinde başlattığımız ihtisaslaşma süreci ve çevrim içi danışmanlık uygulamaları da bu kapsayıcı yaklaşımın diğer tamamlayıcı unsurlarıdır. Diğer yandan sosyal risk haritalarımız sayesinde, ihtiyaçları erken dönemde tespit ederek koruyucu ve önleyici hizmetleri sahada daha hızlı ve etkin biçimde sunuyoruz."
Aile politikalarımızı sınır ötesine taşıyoruz
Tüm aile bireylerini kapsayan bu politikalarla aileyi, sağlıklı, güçlü ve geleceğe güvenle bakan bir toplum temeli haline getirdiklerine işaret eden Göktaş, şunları dile getirdi: "Ayrıca yürüttüğümüz aile diplomasisi ile aile politikalarımızı sınır ötesine taşıyoruz. Bu kapsamda Türk Devletler Teşkilatı çatısı altında, ilk kez Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlar Toplantısı'na ev sahipliği yaparak bu alanda bölgesel bir mekanizma oluşturduk. Bu yıl Haziran'da, Bakü'de, ikincisini gerçekleştirdiğimiz toplantı, Türk dünyasının, aile ve kadın politikalarında aynı değerler etrafında buluştuğunu, güçlü bir birlik ruhu taşıdığını açıkça ortaya koydu. Aile odaklı işbirliğimizin yanı sıra, Türk dünyası kadınlarının ortak bir platformda buluşmalarına imkan verecek bir oluşum için de çalışmalara başladık. Kadınların her alanda güçlenmesine katkı sağlayacak bu yeni yapı ile bilgi ve tecrübelerimizi paylaşacak, ortak değerlerimiz doğrultusunda güç birliği yapacak ve kardeş coğrafyalarla bağlarımızı daha da sağlamlaştıracağız. Sayın Başbakanımız, (Binali Yıldırım) Türk dünyasında bu ortak yürüyüşün en önemli rehberlerinden biridir. Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi'nin ilk başkanı olarak, ülkelerimiz arasındaki kadim istişare geleneğinin çağdaş temsilciliğini yürütüyor. İstanbul'daki zirveyle yapısı güçlendirilen bu Konseyin, Türk dünyasının, sosyal politikalar alanında daha güçlü adımlar atmasına imkan sağlayacağına inanıyoruz." ifadesini kullandı.
Bakmadan Geçme