Ender Küçük

LİBERALİZM

Ender Küçük

Liberalizm, bir siyasi felsefe olarak 19.yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bireyin ön plana çıktığı bu anlayış, güçlü bir devletin varlığına karşı çıkmıştır. Eğer sen bireysel olarak her alanda özgür yaşayabiliyorsan aslında devlette de ihtiyaç yoktur görüşü, ulusal devlet olma yolunda bağımsızlığını ilan edecek olan sömürü halkların önünü kesmiştir. Baktığınız zaman liberalizmin en koyu savunucusu Fransa ve İngiltere olmuştur. Kendi bireyleri bir devletin gölgesi altında gayet huzurlu bir şekilde yaşarken, sömürdükleri halkların karşısına çıkıp: "Tartışılmaz olan bireydir, boş verin devleti. " deyivermişlerdir. Liberalizmin babası olarak tanınan John Locke, geniş bir perspektifte mülkiyet hakkını ele alarak, bu hakkı siyasi özgürlüğün bir adım daha ötesine götürerek "Benmerkezci" yani bencil bir anlayışın temellerini atmıştır.

Liberalizmin bir desturu vardır. Bu konuyla yakından ilgilenen herkes bilir ve şu anda ülkemizde yakından takip ettiğimiz "stokçuları" tarif eden bir ekonomi anlayışı vardır. İşte bu desturun açıklayıcısı:

"BIRAKINIZ YAPSINLAR, BIRAKINIZ GEÇSİNLER" -dir.

Hiç bir insani temeli olmayan, toplumsallaşmanın önemini kavramayan, sosyal - ekonomik adaletin yaşanabilir bir dünyanın inşasında en önemli değer olduğundan yoksun, zavallı bireyciliğin ön plana çıktığı şu günlerde, liberalizmin acısını en derinden hissediyoruz.

"Benim param, benim param ..."

"Senin paran, benim param..."  

Ülkemiz, liberalizmin finansal, acımasız anlayışı olan Neoliberalizm - Serbest Piyasa Ekonomisi ile tanışması 1980 yılından sonra olmuştur.1984 yılında Amerika ve Fransa menşeli bankalar Türkiye Cumhuriyeti devletine yüksek faizle bile kredi vermeye nazlanırlarken, özel şirketlerin önünü açmak adına faizi az, ödemesi uzun krediler vermişlerdir. Acaba bu uygulamaların amacı devleti daha güçsüz, hükümetleri daha çaresiz hale mi getirmektir? 

Korona sonrası dünyanın geldiği nokta ortadadır. Yaklaşık iki yıl boyunca dünya genelinde uygulanan sokağa çıkma yasakları, üretim ve tedarik noktasında sıkıntılar ortaya çıkarmıştır. Aslında Korona dünyayı bir laboratuara dönüştürmüş, son yüz yıldır alttan alta küresel ekonomik oligartların ektikleri tohumların olgunlaşıp, olgunlaşmadığının cevabı olmuştur.

Şimdiki durumu tek kelimeyle özetleyecek olursak : "Koronaizm"

Peki, bu cendereden nasıl kurtuluruz?

Cevap çok basit! 

Üreterek!

Yalnız bu üretim makro şirketlerin tekelinde değil, bağını bahçesini hatta balkonunda boş yoğurt kapılarında bile üretim yapmakla mümkün gözüküyor. Köyler eski canlılığına kavuşmadığı sürece, hazırcılığı bir yana bırakmadığımız müddetçe, tüketimi marifet saymadığımız ölçüde krizlerin hep birlikte önüne geçebiliriz.

Dünyanın neresinde olursa olsun emeğin anlamı hiç değişmez.

Saygıdır, tevazudur, paylaşımdır, çoğalmaktır.

Bu arada şunu da belirtmeden edemeyeceğim.

Belediyelerin Park Bahçeler Müdürlüğü artık boş alanlara meyvesiz ağaçlar dikmekten vazgeçsinler. Şehrimizin o güzel parklarında erikler, zeytinler, dut ağaçları görmek istiyoruz.
.....................................................................................

Göksun'da Yağmur Fotoğrafçılık güzel bir projeye imza atmış. Göksun'un ileri gelenlerin hayat hikayelerini röportaj yaparak sosyal medyada paylaşıyor kahramanların anısını izledikçe çocukluğum, gençliğim, rahmetli babam geliyor aklıma. Bu röportajların son iki konuğu eski bakanlarımızdan Prof. DR. Mehmet SAĞLAM ve yine şehrimize çok hizmet etmiş müsteşar Sayın Fikri Şahin’di. Geçmiş dönem Göksunlu bürokrat ve siyasilere bakınca, insan gurur duyuyor. Kahramanmaraş siyasetinde Göksunlu eksikliğini hissediyor insan. Belki biraz mikro milliyetçilik yapmış olabilirim lakin yakın tarihe baktığımızda K. Maraş'ı hep bir adım ileri götüren duruşun "Göksunlu" olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Başta Sayın Nevzat Pakdil' e, Sayın Mehmet Sağlam 'a, Sayın Fikri Şahin' e sonsuz teşekkürler. Allah'ım sağlıklı ömürler versin. Bu arada tanımaktan onur duyduğum Göksun Belediye Başkan'ı Sayın Hüseyin Coşkun Aydın'ın geçirdiği rahatsızlıktan dolayı acil şifalar diliyorum. İnşallah tez zamanda aramızda görmek umuduyla.

Bir başka yazımda görüşmek üzere.

Selam ve dua ile...

Yazarın Diğer Yazıları