Sait Yolaçan

Türkiye, ebed müddettir

Sait Yolaçan

Devlet isimleri gelip geçicidir... 

Orta Asya'da iken, milletimizin isim babası Nuh aleyhisselamın "Türk" isimli oğludur...

"Türkiye Tarihi" M.Ö.'lere kadar gider... 

İslamiyet’i 8.asırda, millet olarak kabul eden Karahanlı Devletimizin Başbuğu Abdülkerim Satuk Buğra handır...

Bu devletimizin en büyük hususiyeti, ehl-i sünnet itikat ve amelinde olmasıdır...

Daha sonra, Timuroğulları, Bâbürler, Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu ve nihayet Osmanlı sünni devletlerimizdir...

Herbirisi ilây-ı kelimetullah için canla başla çalıştılar. Allahü teâlânın rızasını kazandılar... Ne mutlu bu mübarek Atalarımıza...

İnsan ömrü gibi, bu devletlerimiz de, Cenâb-ı Hakk'ın takdir ettiği müddetle ayakta kaldılar ve şanlı bayrağımızı haleflerine emanet ettiler...

Devlet denen teşkilat, vatan ve milletten ibarettir ve et-kemik gibi birbirinden ayrılmazlar...

Tarih iyi okunursa, görülecektir ki, bu devletlerimizin tarih sahnesinden çekilmesi tamamen içerdeki çürümedir...

En son Osmanlı devletimizde bu hususu çok bariz görebiliriz.

Devletleri milletleri ayakta tutan genel kabul görmüş iki husus mühimdir; 1-Adalet, 2-Teknolojidir...

Osmanlı devletimiz, "Ordu-Millet" yapısını şiar edinmişti. Bu bakımdan, Ordu'nun teknolojisi hep zinde tutulmuştur. Bunun en bâriz misâli, İstanbul'un fethindeki silah üstünlüğümüzün payı büyüktür...

Kanuni Sultan Süleyman Handan sonra devletin gerileme devri başladı. Artık Devlet Başkanı olan Sultanlar Ordunun başında gazâya/sefere çıkamaz oldular. Çünkü çeşitli iç karışıklıklar ve isyanlar devri başlamıştı. Yeniçeri ocağı, kuruluşundaki asliyetini kaybetmiş ve devletin başına gâileler açmaya ve hatta 2.Osman Hanı vahşi ve fütursuzca katletmeleri, işi nereye vardırdıklarını gösterir.

Yeniçeri ocağının artık iflah olmayacağını anlayan Devlet, yeni isimlerle, modern denecek ordu birlikleri teşkil etti ama başarılı olamadı...

Yeniçeri ocağı, en nihayet 2.Mahmud han devrinde, devlet millet elbirliği ile çok zelil olarak ortadan kaldırıldı.(Vakay-ı Hayriye 1826)

Devlette, kaht-ı ricâl denen durum da, yıkıma giden önemli bir sebeptir... Artık istenen evsafta devlet adamı yetişmez olmuştu...

Tanzimatla beraber, Mason devlet adamları ortaya çıktı...

Sultan Abdülhamid Han'a gelindiğinde ise, İttihat ve Terakki adında şaşkınlar ve cahiller güruhu herşeyi berbat etmişti...

Cemaleddin Efgani denen din adamı kılıklı, Batının uşağı bir hain reformculuk ve Mezhepsizlik fitnesini çıkarmıştı...

Sinsi İngiliz eli, her tarafta baş göstermişti...

Devlet sistemi çökme noktasına gelmişti...

1.Dünya savaşı sonrasında, Haçlı dünyasının eline büyük bir fırsat geçmiş oldu...

Osmanlı devletimizi ortadan kaldırdılar...

Milletimiz İstiklâl harbimiz ile büyük bir zafer kazandı. Başta İngiltere olmak üzere "Ehl-i Sâlip" sinsi bir şekilde, yeni Türk Devletinden mülevves, alçak ellerini çekmediler. Halifeliği kaldırdılar. Devletin ismi Cumhuriyet idaresi oldu ama CHP'nin 6 okunda ifadesini bulan nevi şahsına münhasır bir cumhuriyet oldu... Peş peşe Batılı devletlerin kanunları alındı. Hâlbuki bizim 6 asır tatbik edilmiş kanunlarımız vardı. Şimdi ABD'li yetkililer açık açık; "Biz Osmanlı sistemini olduğu gibi aldık!" diyorlar. Bazı Ortadoğu devletlerinde elan Mecelle-i adlî kanunumuz uygulanmaktadır.

Ehl-i sâlip Batının kendine faydası yok ki, Türkiye'ye olsun. Ne haçlı dünyası ve ne de Siyonist Yahudi güçlü ve müreffeh bir Türkiye'yi istemezler...

7 Ekim 2023'de, Filistin’e başlatılan siyonist terörist vahşi saldırısına, en candan karşı çıkan, samimi çözüm yolları arayan Türkiye'den başka bir devlet var mı?

Köklü ve büyük devlet geleneğinden gücünü alan Türkiye'miz Allah’ın izniyle bütün dünyaya sulh, adalet ve teknolojisiyle numune olacaktır.
 

Yazarın Diğer Yazıları