Sait Yolaçan

Kahramanmaraş'a panoramik bakış

Sait Yolaçan

Her Maraşlının dilinde sevgi dolu bir:
Maraş senin yazın var
Çekilmez poyrazın var
Seni sevene karşı
Gönülden bir nazın var
Şiiri terennüm edilir...

Gerçekten, Maraş coğrafi konum ve tabiat olarak da, yüce Mevla’mızın milletimize büyük bir ihsanıdır...

Tekir, Yavşan, Döngel, Âli Kayası, Kumaşır Gölü gibi Tabiat harikalarımız; Zeytin ve Döngele gibi kaplıcalarımız; Ekinözü(celâ) şifalı sularımız; Ceyhan gibi hayat kaynağı nehrimiz vardır. Hepsi saklı bir cennettir...

Maraş ahalisi de, bu havanın ve suyun insanı olarak mûnis, kibar, ince ruhlu ve cemiyete uyumludur...

Çocukluk dönemimiz 1950'li yıllara rastlar...

İlkokula başlamadan önce, bütün çocuklar gibi henüz batılı pantolonla tanışmamıştık... Kıyafetlerimiz çok rahat ve sadeydi... Erkeklere mahsus ve Maraşlının "zıbın" dediği önü düğmesiz entari, şalvar ve icabında yamalı elbiseler giyer ve hiçbir zaman şikayet etmezdik...

O zamanlar, fakirlik ve yokluk had safhadaydı lâkin şükür, tevekkül ve sabır da baş göz üstüneydi...

Yollarımız tozlu, topraklıydı... Neredeyse, her sokak başında patır patır akan musluksuz çeşmelerimiz vardı... Buz gibi sularımızla yüreğimiz soğurdu...

Hava kirliliği diye bir şey bilmezdik... Pınarbaşı'nın yemyeşil vadisinde piknik yapardık... Bahçe sulaması için yapılan büyük havuzlarda yüzmeyi öğrenirdik...

Okul dönemleri başladığında, okul kıyafetleri ile beraber kalıptan kalıba, şekilden şekile dönüşme başlatıldı... Batılılaşma doludizgin geliyordu...

1950'de siyasi hayatımızda büyük bir değişim oldu... Demokrasi rüzgarları esmeye, ekonomi canlanmaya başladı... Hayatın her safhasında da bu değişim ve gelişme hissedildi...

Lâkin islimi uygulamalar ve ahlâk da ise, arzu edilen istikamet tayin edilemediği gibi geriye gidildi...

İlimiz gelişti, büyüdü, sanayi ve ticaret ileri gitti ama manevi cephemiz, yâni, İslami yaşayışımız ahlâk zayıfladı, ...Günah ve haramlar normalmiş gibi işlenmeye başladı...

İlmihal bilgileri öğrenilmez ve öğretilmez oldu... Mezhepsizlik, dinde reformculuk gibi delalet işleri, ehlisünnet Müslümanları hedef alarak kafa karışıklıkları oluştu...1400 seneden beri gelen ehl-i sünnet Müslümanlığı-İslam’ı, hain eller tarafından içinden yıkılmaya, yâni kendilerine sünni denen veya biz de sünniyiz diyen din adamları eliyle zayıflatılmaya ve hatta ortadan kaldırılmaya çalışıldı ve çalışılıyor...

Bu bakımdan, ehl-i sünnet itikadının önemli bir merkezi ve kal'ası durumundaki Maraşlı'mızın bu saldırılara karşı çok uyanık olması ve Eshâb-ı kiramdan Ukkaşe(Ôkkeş); Malik bin Eşter(Ejder) "radiyallahü anhüm";  Horasan alpereni Şeyh Adil; Şeyh Muhammed Hilmi Darendevî; Müfti Hâfız Ali Görgel Hoca efendi gibi Maraş'ımızda medfun hürmetli, muhabbetli, evliya Büyüklerimizin ruhlarını incitmeyelim, güzel dinimiz islamiyeti bu büyüklerimizin istediği gibi öğrenip, öğretelim inşallah! "Rahmetullahi teâlâ aleyhim ecmain"

Elbette Kahramanmaraş’ımız herşeyin en güzeline iyisine layıktır. Hem maddî ve hem de mânevî ilerleme, gelişme bir arada olmalıdır. "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışmak" buyuran sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhi selamın nasihatinden kıl ucu kadar ayrılmayacağız...

Medeniyetin bir tarifi de "Beldelerin tamiri ve gelişmesinin yanında; cemiyetlerin, insanların da ruh ve beden olarak rahat ve huzurunun sağlanmasıdır."

6 Şubat 2023 büyük zelzelesinden çıkarılacak çok dersler vardır. İslâm âlimleri: "zulûm, zina, zelzele" buyurmuşlar... Allahü teâlâ bir daha böyle büyük felaketler göstermesin. Âmin!

İnşallah! Hem mânevî olarak ve hem de maddî olarak kısa zamanda toparlanır, eksik ve noksanlarımızı telafi ile günahlarımıza tövbe istiğfar ederiz...

"Türkiye Yüzyılı Vizyonu" yepyeni bir Kahramanmaraş'la çok daha güçlü olacaktır. Buna bütün kalbimizle inanıyoruz.
 

Yazarın Diğer Yazıları