Niyazi Kara

Eylül ve ömür dağı

Niyazi Kara

“Eylül bir ay değil, bir aylık ayrı bir mevsim,” der Haşmet Babaoğlu. İlkbahar aylarının hercai kıpırdanışlarına karşılık senenin ve ömrün dem vaktini temsile layıktır eylül. Başlı başına mevsim oluşu bundandır diye düşünürüm. 

Yaz bereketinin harman zamanıdır. Sarı sıcak alın terinin gözlere düşen umudu, endişenin yüzlerde bıraktığı yorgunluk çizgilerinin kaybolduğu zamandır. Toprak için, doğa için yavaş yavaş dinlenmeye geçişin vaktidir. Senenin kırk yaş olgunluğudur. Bereketi, güneşi, ikindi sonlarından ilk akşama uzayan serinliği ve gecelerinin seherine sakladığı tadımlık ayazıyla dem çağına ulaşmış hoşgörü insanı gibidir. Zıtlıkları kendi içinde dengelemiş olmak değil midir olgunluk? 

Eylül bir başka sıfatıyla bahara dahildir. Cıvıl cıvıl çocuk sesidir sokaklarda, okul bahçelerinde. Uzayan gölgelerin altında el ele yürüyüştür, bağ bozumu vaktine kilitlenmiş vuslat düşlerinin habercisidir. 

Bir yerde okumuştum, eskiler, “Kaç yaşındasın?” sorusu yerine “Kaç bahar gördün?” derlermiş. İnsanın ömrüyle mevsimler arasındaki benzetmeyi duymayanımız yoktur sanırım. İnsanın ömür dağına sonbahar düşünce taşıyla toprağıyla bir uyanış başlıyor. Gülüşler daha bir içten, muhabbet daha bir özden, acılar daha bir derinden hissediliyor. Öyle feryat figan değil gayet aklı başında yaşanıyor her şey. Aradığının sen olduğunu, düşmanının içinde olduğunu; her bir dakikanın ömürden olduğunu, kul hakkının sadece ölçülebilir değerlerden olmadığını fark etme demidir ömrün eylülü. 

Eylüle değmişsen daha bir kıymetlisin demektir. Sözüm, “lafı verenden alan uz gerek,” deyişinin uz (us) şehrinde doğanlaradır. O kimseler bilirler ki, insan gece gündüz bir yoldadır ve bu, dik bir yamaca tırmanıştan ibarettir. Bu yolculuk, koşu yarışçıları gibi yan yana başlamış görünse de ömür dağının tırmanışında herkes tek başınadır. Her açıdan emeğin kadar yol alırsın. Geride kalan ilerleyene sitem edemez, ilerleyen geriye dönemez.

Ömür dağının inişi yoktur, yolculuk zirvede biter. 
İster kırkında ol, ister farkında ol, uyanışın Eylül'dür.

Eylül, sen ne güzel bir mevsimsin!

Muhabbetle…
 

Yazarın Diğer Yazıları