Bize oy versin veya vermesin, 86 milyonun tamamı kardeşimizdir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 'Bizim yerimiz milletimizin yanıdır. Bize oy versin veya vermesin, 86 milyonun tamamı öz be öz kardeşimizdir, canımızdan bir parçadır' dedi.
Kahramanmaraş, 02 Temmuz 2025-
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel gündemli toplantılar aracılığıyla Türkiye'nin karşılaştığı tehdit ve tehlikelere çözüm yolları geliştirdiklerini, milletvekilleriyle, kabine üyeleri ve genel merkez yönetimini bir araya getirdikleri kahvaltılı sohbet formatındaki toplantının sonuncusunu bu sabah gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Şehirlerin sorunlarına, sıkıntılarına, taleplerine dair hususları ilk elden dinleme imkânı bulduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün bunlara ilaveten, dar veya geniş katılımlı toplantılarla istişare mekanizmasını en verimli, etkili şekilde işletiyoruz. Partimizin kuruluşundan itibaren bu konudaki hassasiyetimizi her zaman muhafaza ettik. Hem partimize hem ülkemize hem de dış politikaya dair her meseleyi açık yüreklilikle konuşuyor, tartışıyor, kararlarımızı buna göre alıyoruz. Bir AK Parti geleneği olarak yıllardır Türk siyasetinde dikkatle takip edilen Kızılcahamam İstişare ve Değerlendirme Toplantımızın 32'ncisini İnşallah 11-13 Temmuz tarihlerinde gerçekleştireceğiz. Kampımızı bir istişare zemini olmanın ötesinde AK Parti'nin yeni dönem yol haritasının şekilleneceği bir ortak akıl platformu olarak görüyoruz. Kızılcahamam kampından inşallah güçlenerek, yenilenerek, tazelenerek, enerji ve ilham toplamış olarak çıkacağız."
Koltuk, makam, unvan için bu görevlere aday olmadık
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkezinden mahalle ve köy temsilciliğine kadar her seviyede teşkilatı yekvücut olarak uyum ve koordinasyon içinde her zamankinden daha kararlı bir şekilde yollarında ilerlediklerini anlattı.
AK Partili kadrolar olarak, kavga edenlerden değil, istişare kültürünü ve kardeşlik hukukunu yüceltenlerden olduklarını milletin çok net biçimde gördüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Birbirinin ayağını kaydıran, birbirine kumpas ve tuzak kuran değil, aynı davaya, aynı ideale gönül veren bir hareketiz, böyle bir teşkilatız. Bakın, bizi çıkarlarımız bir araya getirmedi, siyasi ikbal hevesimiz bizi bu çatı altında buluşturmadı. Koltuk, makam, unvan için bu görevlere aday olmadık. Biz sadece halka hizmet ederek Hakk'ın rızasını kazanmak için buradayız. Milletimize hizmetkârlık yapmak için AK Parti'deyiz. Merhum Arif Nihat Asya 'İçimizden biri köprü olmaya razı olmazsa kıyamete kadar bu suyun kıyılarını bekleriz' demiş. İşte biz de gönüller arasında köprü olmak için bu çatı altındayız. 86 milyonun birliğini, dirliğini, kardeşliğini güçlendirmenin gayretindeyiz. 14 Ağustos 2001'den bu yana ortak bir gaye için ortak hedefler, dertler, meseleler için omuz omuza mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi de hamdolsun alnımızın akıyla veriyoruz."
Milletimizle aramıza mesafe koymak, duvar örmek bize asla yakışmaz
AK Parti kadrolarına durmanın, duraksamanın, rehavete kapılmanın yakışmayacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı: "Bize, teveccühüne ve güvenine mazhar oldukları milletimizle aramıza mesafe koymak, hele hele duvar örmek asla yakışmaz. İnşallah önümüzdeki ay 24'üncü yaşımızı kutlayacağız. Yaklaşık 24 yıldır bu partiye kibri, tekebbürü, millete tepeden bakmayı yaklaştırmadık. İnşallah, bundan sonra da yaklaştırmayacağız. Milleti hor görenlerden, milleti yok sayanlardan, milletin dertlerine kulak tıkayanlardan olmadık. İnşallah bundan sonra da olmayacağız. Türkiye'ye hizmet aşkımızı yitirmedik, bundan sonra da yitirmeyeceğiz. Bizim yerimiz milletimizin yanıdır. Bize oy versin veya vermesin, 86 milyonun tamamı öz ve öz kardeşimizdir, canımızdan bir parçadır."
"Biz millet için varız, millet neredeyse biz hep orada olacağız. Millet ne istiyorsa onu yapacak, onu hayata geçireceğiz. AK Parti milletin partisidir. Bu teşkilat, aziz milletin teşkilatıdır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, elitlerin, seçkinlerin değil, her zaman garip gurebanın, fakir fukaranın, kimsesizlerin, ihtiyaç sahiplerinin yoldaşı olduklarını aktardı.
Yoksulları, garipleri, yolda kalmışları samimiyetle kucakladıklarını, ellerinden tutup kaldırmanın mücadelesini verdiklerini, bugün de aynı çizgide siyaset yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin her sokağından, her sokakta yaşayan her bir vatandaşımızdan, başkanı olduğumuz şehrin sakinlerinin hepsinin derdinden, sıkıntısından, şikâyetinden haberdar olmak bizim öncelikli vazifemizdir" diye konuştu.
Türkiye'ye çağ atlattık
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu programların, kendilerine milletin görüşlerini doğrudan öğrenme imkânı sunarken, aynı zamanda hizmetleri anlatma fırsatı da bahşettiğini söyledi.
Hizmet, eser, yatırım, icraat ve proje noktasında Cumhuriyet tarihinin en başarılı kadrosunun bu salonda bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Her anlamda Cenab-ı Allah'a hamdolsun bizden önce yapılanların katbekat fazlasını 23 yılda biz ülkemize kazandırmayı başardık. Ulaştırmada, sağlıkta, savunmada, tarımda ve daha birçok başlıkta, merhum Özal'ın tabiriyle 'Türkiye'ye çağ atlattık' Kimse kusura bakmasın, muhalefet hizmet yarışında bizim elimize su bile dökemez. Bizim herhangi bir belediye başkanımızın vizyonu, çalışkanlığı, hizmet tutkusuyla muhalefetten kimse boy ölçüşemez. Bakın, bunu laf olsun, polemik olsun diye de söylemiyorum. Türkiye'yi adım adım birçok defa gezmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum. İllere, ilçelere gittiğimizde AK Parti ve Cumhur İttifakı belediyelerinin farkını çok net biçimde görebiliyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı belediyelerinde icraat var, eser var, 7/24 çalışma var. Şehirlerini güzelleştirme mücadelesi var, meydanlarda verdiği sözü tutma şuuru var. Emanetin hakkını hizmet siyasetiyle ödeme iştiyakı var. Bizim belediyelerimizde şikâyet etmek değil, çözüm üretmek var. Lafla peynir gemisi yürütme kurnazlıkları değil, taş üstüne taş koyma şevki var. Şehrin hakkını bilen, kul hakkını gözeten bir tasavvur var. Rantın değil, hizmetin izini süren yüce bir ahlak var. Sadece bugünü değil, yarını da düşünen bir bakış açısı var. Bol keseden vaat dağıtıp unutan değil, 'Söz namustur' deyip canla başla çalışan tüm mesaisini şehrine ve hemşerilerine adayan heyecanlı, gayretli, liyakatli kadrolar var. Tekrar ediyorum, gerçek belediyecilik denilince son 30 yıldır akla ilk gelen bu hareket olmuştur. İnşallah bundan sonra da belediyeciliğin kitabını yazmaya devam edeceğiz. Başarılarla dolu bu tertemiz mirasımıza hiç kimsenin leke bulaştırmasına Allah'ın izniyle müsaade etmeyeceğiz."
Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır
Terör sorunu tamamen çözmüş, iç cephesini tahkim etmiş, bagajlarından ve safralarından kurtulmuş bir Türkiye için mücadele ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mücadeleyi mümkün olan en geniş katılımla vermek istediklerini söyledi.
"De ki, 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın' ayetini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cenab-ı Allah'ın affı ve merhametiyle müşerref olmanın yolunun, Peygambere ram olmaktan, onun muazzez ve mübarek ayak izinden gitmekten geçtiğini belirtti.
Peygamberi her şeyden, herkesten çok sevmeyi, ona hürmet etmeyi ve son nefesimize kadar onun kutlu yolundan yürümeyi inanç ve imanın bir gereği olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Türk milleti, İslam'la müşerref olduğu günden beri Peygamber sevgisi ile temayüz etmiş, en önemli vasfı Resulullah sevgisi olan bir millettir. Biz millet olarak adı güzel, kendi güzel olan Habib-i Kibriya Efendimiz'in meftunuyuz, mecnunuyuz, muhibbanıyız. Kahraman ordumuzun peygamber ocağı olarak isimlendirilmesinin sebebi de işte bu sevgidir, hürmettir, sarsılmaz muhabbettir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygambere ümmet olmayı bizlere nasip ettiği için Rabbimize sonsuz hamdü senalar ediyoruz. Bu milletin değerlerinden yoksun kimi edep ve adap bilmez ahlaksızların Resul-i Ekrem Efendimize yaptığı hürmetsizlik asla kabul edilemez. Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır, alçakça bir provokasyondur.”
Bakmadan Geçme





