Toplamda 1 milyon 10 bin 916 öğrenci başvuruda bulunduğu LGS sınavı kısa bir süre önce yapıldı. Uzunca bir hazırlık sürecinden sonra 8. Sınıf öğrencileri üniversiteye bir adım daha yaklaştıran sınavda ter döktü. Bu sınavda ter döken öğrencilerden ikisi benim yeğenlerim, Zülal ve Asaf…
Bu yazıyı kaleme alma amacım, yalnızca bir teşekkür değil; çok daha fazlası. Çünkü bu verilen destek, basit bir teşekkürle geçiştirilemeyecek kadar anlamlı ve kıymetli.
Bir sınav sadece doğru cevaplardan ibaret değildir. Bazen bir kalem, bir defter, bir masa; geleceğe açılan bir kapının anahtarı olabilir. Hele ki o öğrenciler, bir gecede evlerini, okul arkadaşlarını, öğretmenlerini, düzenlerini kaybetmişlerse…
2023 yılının Şubat’ında yaşadığımız büyük deprem felaketi, yalnızca binaları değil; çocukların hayallerini, umutlarını, güven duygusunu da sarstı. Bu yıkımın ortasında kalan binlerce öğrenci için hayat, bir anda ikiye bölündü: Depremden önce ve sonra.
Birçok çocuk depremle birlikte her gün gelip gittikleri okullarının yerle bir olduğu, aynı sırayı paylaştıkları okul arkadaşlarını, ders anlatan öğretmenlerini bir daha göremeyecekleri bir sabaha gözlerini açtı. Çok zordu, halende zor…
O zor günlerde, özellikle gençler ve öğrenciler, yaşadıkları kayıpların yanı sıra eğitimlerinden de geri kalmamak için büyük bir çaba gösterdiler.
Yaşadığımız büyük deprem sadece şehirlerimizi değil, binlerce ailenin hayatını derinden etkiledi. Ancak böyle zor dönemde insanlığın ve dayanışmanın en güzel örnekleri ortaya çıktı. Sınav Kurs deprem bölgesinden gelen bu iki altıncı sınıf öğrencisinin elini tuttu, sınav gününe kadar elini bırakmadı. Çocuklara umut oldu. Depremden üç gün sonra Ankara’ya gelen öğrencilere kucak açtı, eğitimlerine devam etmelerini sağladı.
Sınav Eğitim Kurumları, günümüzde ülke genelinde yaygın, öncü ve örnek bir kurum olarak saygın bir marka haline gelmiştir. Bu kurumla yollarımız aslında daha önceden kesişmişti. Oğlumun üniversiteye hazırlık sürecinde sağlanan destekler sayesinde, oğlum Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümüne yerleşti. Bu nedenle bizim için tanıdık, güvenilir bir adresti.
Zülal ve Asaf’la birlikte kuruma gittiğimizde, ilk olarak sevgili Tuğçe Hanım ile görüştük. Her zamanki zarafetiyle bizi karşıladı ve yardımcı olabileceklerini belirtti. Ardından Sınav Kurs Müdürü Serkan Özyürek hocamıza durumu ilettik. Kendisi hiç tereddüt etmeden, “Öğrencilerimizi hemen derslere başlatalım, kitaplarını da temin edelim,” dedi. Açıkçası, bu kadar hızlı bir şekilde başlanacağını tahmin etmemiştik. Şaşırmıştık…Çocuklar aynı gün içinde derslere başladılar.
Zamanın ve şartların zorluğu göz önüne alındığında, böylesi destekler kelimelerle anlatılamayacak kadar kıymetliydi.
Ankara’da geçirdikleri yaklaşık üç ay boyunca çok mutlu oldular. Bu süreçte yürekten bir sahiplenme vardı. Sınav Kurs müdürü, Tuğçe Hanım ve öğretmenler her aşamada büyük bir özveriyle yanlarında oldular. Öğrencilerin eğitim yolculuğunda karşılaştıkları zorlukları aşmalarına rehberlik ettiler, moral verdiler, güven oldular. Ancak üç ayın sonunda babalarının işi nedeniyle Kahramanmaraş’a dönmek durumunda kaldılar. Ayrılık onları çok üzmüştü. Çünkü kurstaki öğretmenlerine, arkadaşlarına çok alışmış, sevmişlerdi.
Sınav Kurs bu çocuklara uzaktan da destek vermeye devam etti. Sınava kadar her türlü kitap, deneme, soru bankası desteği sağladı.
Bu iki LGS öğrencisinin elinden tuttu. Onlara yalnızca ücretsiz bir eğitim desteği sunmakla kalmadı; aynı zamanda “yalnız değilsiniz” dedi.
Bir kurs, sadece akademik başarı için kurulmaz. Gerçek eğitim, insanın insana destek olduğu anda başlar.
Çukurambar Sınav Kurs, iki çocuğun hayatına dokunarak; belki de onların kaderini sessizce yeniden yazdı.
Bu sadece bir iyilik hareketi değil; bir duruş, bir insanlık manifestosudur.
Bugün LGS sınavına girmiş hayallerine bir adım daha yaklaşmış iki öğrenci var aramızda. Bu öğrenciler, kendilerine sunulan destekle sadece bir sınavı geçmediler. Zorluklar karşısında dimdik ayakta kalmanın, hayallerinden vazgeçmemenin ne demek olduğunu hepimize gösterdiler.
Belki bir gün biri doktor olacak, diğeri mühendis.
Ama onlar her şeyden önce; hayata tutunmanın adıdır artık.
Ve onları tutan elin sahibi ise, sessizce ama gururla kenarda izleyen o güzel insanlar…
Bir kurs değil sadece; bir umut yuvası oldular.
Teşekkürler…
İki öğrencinin hayatına dokunduğunuz, geleceğe umut olduğunuz için.
Dünyayı değiştirmek bazen bir sınıf kadar küçük, bir yürek kadar büyük olabilir.
Bu vesileyle, Sınav Kurs ailesine ve özellikle Serkan Özyürek Müdürümüze ve Tuğçe Hanım’a en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Dilerim bu güzel örnek, başka kurumlara da ilham olur.
Çünkü eğitime yapılan her yatırım, geleceğimize atılan en sağlam temeldir.
