Şule Kirişci

Sessizce istifa etmek

Şule Kirişci

İş dünyasında son dönemde yaygınlaşan bir kavram var. Adı “sessiz istifa” ya da “quiet quitters” siz hangi şekliyle söylemek isterseniz… İstifa ediyorsunuz ama içinizden… Çalışmaya devam ediyorsunuz ama sadece kovulmayacak kadar…

Bu kavram Türkiye’de araştırıldı ve çıkan sonuçlara göre çalışanların dörtte biri işyerinde yapılması gereken kadar iş yaptığını onun dışında sorumluluk almak istemediğini ifade etmiş.  Bu durumun en büyük nedeni olarak düşük maaş gösteriliyor. 

Youthall’ın araştırmasına göre, Türkiye’de çalışanların yüzde 46,7 ise bu kavrama yatkın olduğunu söylemiş. Gençlerde ise yüzde 15’i bu yaklaşıma yatkın değilim derken, ne olduğunu bilmiyorum diyenlerin oranı 14,3’te kalmış.

Sessiz istifa ile ilgili çeşitli tanımlar dolaşadursun. İşin özeti, işe olması gereken kadar emek vermek, işini sadece para kazanmanın bir aracı olarak görmek ve işinden heyecan duymayıp sadece isteneni yapmak. 

Pandemi döneminde bir istifa dalgası yaşandı. İnsanlar çalışmak yerine evde kalmayı seçti. Çok sayıda çalışan işinden istifa etti. Başlarda evden çalışmanın getirdiği trafikte zaman kaybı yaşamamak, özgür çalışma ortamında özel işlerine vakit ayırarak çalışmak cazip gibi görünmekle birlikte belirsiz mesai saatleri, işe konsantre olamamak, sosyallikten uzak kalmak gibi dezavantajları da ortaya çıktı. Sessiz istifa ise yeni bir dalga olarak iş dünyasını meşgul etmektedir.  Pandemi sonrasında iş ortamına geri dönüşlerde çalışma temposunun kaldığı yerden devam etmesi, iş ve özel hayatın dengesizliği ve düşük maaşın bu kavramın belirginleşmesindeki rolü yadsınamaz.  

Her ne kadar bu model,  Z kuşağına mal edilmeye çalışılsa da, X,Y,Z… şeklinde uzayıp giden tüm kuşakların sorunu olmuş şimdilerde- paranın çok şey ifade ettiğinin, yettiği kadar iş yaparak, fazladan sorumluk almanın terfi için gerekli olmadığının anlaşıldığı günümüzde- yaşamak için mi çalışmak, çalışmak için mi yaşamak? sözü yeniden sorgulanır oldu.

Kuşaklar arsındaki fark noktasında şunu söylemek yerinde olur. Önceki yıllarda iş hayatına atılanlar çalışma hayatlarının ilk yıllarında kariyerlerini ilerletmek ve fark yaratmak adına var gücüyle mücadele etmiştir. Lakin gençler için niye böyle değiller? diye baktığımızda ise deneyim elde etmeleri ve gelecekleri için yatırım yapmaları gereken dönemde ekonomik krizin olumsuzluklarıyla yüzleşmektedirler. Uzmanlara göre hayallerinde yurt dışına gitme arzusu ilk sırada olan gençlerin sayısında artış gözlemlenmektedir. 

Yalnız! uzmanlara göre bu kovulmayacak kadar çalışma modeli bıçak sırtı bir denge istiyor. Nedeni, “quiet firing”…

Başlığın devamı gelecek yazımda…
 

Yazarın Diğer Yazıları