Beslenme ve Diyet Uzmanı Hatice Bayraktar

Tuz tüketimi ve sağlık

Beslenme ve Diyet Uzmanı Hatice Bayraktar

Sizlerde yemeğin henüz tadına bakmadan yemeğe tuz ekleyen bireylerden misiniz? 

Öyleyse bu yazım tam sizlere göre: 

Sofra tuzu; sodyum ve klorür iyonlarından oluşan basit ama hayati önem taşıyan bir mineraldir.

Besinlere lezzet vermenin yanı sıra içerdiği sodyum sayesinde vücut organizmasına büyük katkıları bulunmaktadır.

Bunlardan bazıları:  Kan basıncının düzenlenmesi, Sinirlerin uyarılması ve Sıvı-elektrolit dengesinin sağlanmasıdır.

Vücuda faydaları olduğu gibi fazla miktarda tüketildiği zaman sağlığı olumsuz yönde etkilemektedir.

Fazla Miktarda Tuz Tüketilmesi Durumunda

Kardiyovasküler hastalıklar (fazla miktarda sodyum tüketimi kan basıncını yükselterek hipertansiyona sebebiyet vermektedir)

Kanser (mide kanseri)

Osteoporoz (sodyum vücuttan kalsiyum atılımını kolaylaştırarak kemik sağlığını olumsuz etkilemektedir)

Böbrek hastalıkları ve Obezite gibi birçok hastalıklara yol açtığı bilinmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) :

Hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla;

Günlük tuz tüketiminin “5 gramdan az” tutulması gerektiğini önermektedir.

Bu miktar ise yaklaşık “bir tatlı kaşığı” veya ‘tepeleme bir çay kaşığı’na tekâmül etmektedir.

Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de tuz tüketiminin günlük 15 gr olduğu bilinmekte ve tuz tüketiminin azaltılması için çalışmalar devam etmektedir.

Tuz tüketiminin fazla olmasının temel nedenlerinden biri ise yanlış tüketim alışkanlığıdır.

Birçok madde içerisinde doğal olarak tuz bulundurmaktadır ve ekstra tuz ilavesi sayesinde aşırı tuz tüketimine neden olmaktadır.

Peki, Ya Farkında Olmadan Tükettiğimiz Gizli Tuz Kaynakları Nelerdir?

•Hazır alınan ambalajlı ürünler

•İşlenmiş gıda maddeleri

•Fastfood besinler

(Konserve, peynir, zeytin, hazır yemek sosları, asitli gıdalar, kraker, bisküvi, ekmek, turşu, cips, bilyon, salamura besinler, kuruyemiş vb. gıdalar)

Tuz Tüketimini Azalmak İçin Yapılması Gereken Öneriler

•Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir.

•Ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat, sodyum nitrat, sodyum bikarbonat, sodyum sitrat, sodyum askorbat vb. tüm sodyumlu bileşiklerin tüketimine dikkat edilmelidir.(Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır)

•Tuz oranı yüksek olan kavrulmuş kuruyemişler yerine taze olanları tercih edilmelidir.

•Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarı azaltılmalıdır. •Hatta besinlerin bileşiminde sodyum bulunması nedeniyle hazırlama ve pişirme sırasında mümkünse tuz eklenmemelidir.

•Sofrada yemeklere tuz ilavesi yapılmamalı ve masaya tuzluk getirilmemelidir.

•Peynir, zeytin, salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için yemeden ve kullanmadan önce suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulanabilir.

•Tuz yerine doğal lezzet arttırıcılar (soğan, sarımsak, baharatlar, limon, sirke, biber, nane, kekik, maydanoz, dereotu, fesleğen vb.) tercih edilmelidir.

Tuz tüketiminin azaltılması konusunda bir süre ısrarlı davranıldığında kişinin tuzu azaltılmış beslenme biçimine adapte olabileceğini hatırlatmak ister; sağlıklı günler dilerim.
 

Yazarın Diğer Yazıları