Erdoğan, 'Ne yaparsanız yapın, adaletin tecellisine engel olamazsınız'
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na katılarak bir konuşma yaptı.
Kahramanmaraş, 9 Nisan 2025-
Ana muhalefetin, "çiğ ve çirkin" söylemlerine kulak asmadıklarını, kalabalıklarını kabalıkla pekiştiren nobranlıklarını, haddi aşan küstahlıklarını çoğu zaman "ya sabır" diyerek duymazdan, görmezden geldiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu da hadsize had bildirmekten çekindiğimiz için değil, Ramazanın manevi atmosferine hürmeten yaptık. Milletimizin kardeşliğine leke sürdürmemek için yaptık. Biz, büyüklük sergiledikçe onlar seviyeyi daha da düşürdüler. Biz sabrettikçe, onlar iftiranın ve hakaretin dozunu biraz daha artırdılar" diye konuştu.
CHP'nin, demokratik zeminde siyaset yapan bir parti gibi değil, marjinal bir örgüt gibi hareket ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: "Türkiye son üç haftada CHP'nin faşizan yüzünü bir kez daha görmüştür. Protesto bahanesiyle başlayan sokak eylemleri, CHP Genel Başkanının şuursuz açıklamalarıyla milletimizin huzurunu ve Türk ekonomisini, kazanımlarını hedef alan topyekûn bir saldırıya evrilmiştir. Kapsamı her gün genişleyen linç listelerinde hedef gösterilen, yerli ve millî işletmeler, ana muhalefetin kara gömleklilerine dönüşen marjinal sol örgütler tarafından taciz ve tehdit edilmiştir. CHP Genel Başkanı sorumlu davranmak, sağduyulu davranmak, yargının görevini yapmasına yardımcı olmak yerine, yüzlerce milyar lirayı aşan yolsuzluk soruşturmasını engelleme yoluna gitmiştir. Yolsuzluğu ortaya çıkaran MASAK gibi devlet kurumlarına iftira atarak, bu kurumlarda çalışan kamu görevlilerini itham ederek, yargı mensuplarımıza parmak sallayarak, İstanbul'a çöreklenen suç örgütlerinin hırsızlıklarının üzerini örtmeye çalışmıştır."
Ne yaparsanız yapın, adaletin tecellisine engel olamazsınız
Şimdiye kadar kamuoyuna yansıyanların, buz dağının sadece görünen kısmı olduğunu, muhalefetin de çok iyi bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "İstanbul'un nasıl talan edildiğini, rüşvet çarkının nasıl işletildiğini, bundan kimlerin nemalandığını, CHP yönetimi bal gibi biliyor. Suç örgütünün kimleri haraca, kimleri maaşa bağladığını aynı şekilde CHP Genel Başkanı ve şürekâsı çok ama çok iyi biliyor. Paniklemelerinin arkasında yatan esas sebep budur. Telaşla suç bastırma yoluna gitmelerinin nedeni de işte budur. Bu ucuz siyasettir, şimdi bunu kullanıyorlar. Bunun adı milletin aklıyla, izanıyla, irfanıyla alay etmektir. CHP Genel Başkanına buradan şunu söylemek istiyorum, korkunun, paniğin, telaşın ecele faydası yoktur. Görünen köy kılavuz istemez, zaten buna ihtiyaç da duymaz. Ortaya çıkanlar, ortaya çıkacakların habercisidir. Ne yaparsanız yapın, adaletin tecellisine engel olamazsınız. Sahibinin kim olduğuna bakmadan beytülmale uzatılan o kirli elleri kırmak, Türk milleti adına yargının boynunun borcudur. Büyükşehri ve bazı ilçe belediyeleriyle İstanbul'u sarmaşık misali saran bu şebekenin kollarının nerelere uzandığı zamanla daha net görülecektir."
Hukuki sürecin selameti açısından Anayasanın kendilerine verdiği yetki, sorumluluk ve görevleri harfiyen yerine getirmekten çekinmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada şunu da memnuniyetle ifade etmek arzusundayım. Sırf yolsuzluklarını savunmak için kendi ülkesini Batıya şikâyet edenler, pisliklerinin üzerini örtmek için ülke ekonomisini batırmakla tehdit edenler, tarih boyunca defalarca olduğu gibi yine hayal kırıklığına uğramıştır. Nitekim süklüm püklüm yardım istedikleri Batıdan destek göremediklerini bizzat Genel Başkan düzeyinde kendileri de kabul etmek zorunda kaldı. Yolsuzluklarına, Batıdaki dostlarını da ortak etme çabaları bu sefer boşa düştü. Medet umdukları tüm odaklar onları yüzüstü bıraktı. Ya Allah aşkına şu tutarsızlığa, şu ilkesizliğe bakar mısınız. Başı her sıkıştığında 'Atatürk'ün kurduğu partiyiz' diyen, lafa gelince 'Kuvayı milliyeciyiz' diye ahkam kesen, sürekli Cumhuriyet'le yaşıt olmakla övünen bir siyasi parti gidiyor, yıllardır savuna geldiği ne kadar argüman varsa, rüşveti aklamak, yolsuzlukları meşrulaştırmak, hırsızları korumak için bizzat kendisi itibarsız hâle geliyor. Seneler geçiyor ama CHP genel başkanları 'dayan Yorgo' ile 'yetiş Yorgo' ikileminden kendilerini bir türlü kurtaramıyor."
Özel'in ülkesini yabancılara şikâyet ederek sadece CHP'yi küçük düşürmediğine, CHP seçmeninin de başını yere eğdirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Biz, rakibimiz bile olsa bu ülkedeki hiçbir siyasi partinin, hiçbir genel başkanın böyle acziyet içinde olmasını istemeyiz. Tüm bu yaşananların CHP'li seçmenin de içine sinmediğine inanıyorum. Burada şunu da açık açık ifade etmek durumundayım. Milletine karşı kibirli, Batı karşısında aciz böyle bir şahıs CHP'nin başında olduğu müddetçe evelallah biz başarılarımıza yenilerini eklemeye devam ederiz. CHP'nin ve Genel Başkanı'nın bu savrulmalarından biz partimiz adına asla rahatsız değiliz. Bizim üzüntümüz sadece milletimiz ve demokrasimiz içindir."
Nefret diline rağmen birleştirici olmaya devam edeceğiz
Buradan tüm teşkilatıma, özellikle de gençlerimize sesleniyorum. Muhalefetin çirkefleşmesi sizleri asla yanıltmasın. Muhalefetin kabalaşması sizleri asla yıldırmasın. Muhalefetin saldırganlaşması sizleri asla öfkelendirmesin. Sorumsuzca, edepsizce tehdit ve tahrik edici bir dille ortalığı velveleye verenler, hiç endişeniz olmasın yine kaybedecek, son 23 yılda defalarca tekerrür ettiği üzere yine bunlar avuçlarını yalayacaklardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin son 80 yılda darbe ve cunta dönemleri hariç CHP'ye iktidar yüzü göstermediğini, geleceğini emanet etmediğini, güvenmediğini, itimat etmediğini, yalanlarına ve ikiyüzlü tavırlarına asla kanmadığını söyledi.
Bakmadan Geçme





