- Haberler
- Kahramanmaraş
- Bilim temelli eğitimle fark yaratan merkez, Duyusal Zeka
Bilim temelli eğitimle fark yaratan merkez, Duyusal Zeka
Kahramanmaraş merkezli Özel Duyusal Zeka Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi, bilimsel yaklaşımı, multidisipliner yapısı ve bireyselleştirilmiş eğitim programlarıyla çocuk gelişimi alanında Türkiye'ye örnek oluyor. Kurucu Müdür ve Fizik Tedavi Uzmanı Ayşe Palabıyık, Ekonomi-X gazetesine verdiği özel röportajda merkezin çalışma felsefesini, sunduğu hizmetleri ve büyüme vizyonunu anlattı.
Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren Duyusal Zeka’nın yalnızca bir gelişim merkezi değil, bilimsel araştırmalara ve akademik altyapıya dayalı bir sistem olduğunu belirten Ayşe Palabıyık, merkezin temellerinin kendi nörobilim uzmanlığına dayandığını ifade etti.
Yüksek lisansını nörobilim üzerine yapan ve şu anda aynı alanda doktora çalışmalarına devam eden Palabıyık, “Duyusal Zeka, beyin öğrenme piramidini duyusal temelden zeka gelişimine kadar takip eden bilimsel metotlarla şekillendirilmiş bir yapıdır. Bu yaklaşım, herhangi bir eğitim kalıbının değil, akademik araştırmaların ve bireysel ihtiyaçların sonucudur.” dedi.
Multidisipliner müdahale modeli
Merkezin sunduğu hizmetler, çocuğun yalnızca bir yönüne değil, tüm gelişim alanlarına dokunan çok yönlü bir anlayışla kurgulanmış durumda. Dil ve konuşma terapisi, ergoterapi, fizik tedavi, okul öncesi destek eğitim programı ve özel eğitim alanında uzmanlaşmış kadrosuyla çalışan merkez, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ruhsatlı bir şekilde faaliyet gösteriyor.
“Biz standart bir prosedürle çalışmıyoruz. Her çocuk için bireysel değerlendirme yapıyor, güçlü ve gelişime açık yönlerine göre özel programlar hazırlıyoruz,” diyen Palabıyık, müdahale sistemlerinde veriye dayalı değerlendirmelerin esas alındığını vurguladı.
Tanıya değil, potansiyele odaklanıyoruz
Duyusal Zeka'nın en büyük farklarından biri, çocuğa “tanı” penceresinden değil, “potansiyel” penceresinden bakması.
Palabıyık, “Her çocuğun geliştirilebilir olduğuna inanıyoruz. Gelişimsel sorunlara sahip bir çocuğu etiketlemek yerine, hangi alanlarda güçlü olduğunu bulup o yönlerden gelişimini destekliyoruz.” diyerek merkezin insan odaklı yaklaşımını öne çıkardı.
Çocuklardan birebir alınan değerlendirme sonuçları grafiklere ve skorlamalara dönüştürülerek düzenli olarak takip ediliyor. Ailelerle üç ayda bir yapılan bireysel gelişim toplantıları ile süreç şeffaf bir şekilde yürütülüyor.
“Bir yıl boyunca gözle görülür gelişim sağlıyoruz” diyen Palabıyık, elde ettikleri sonuçların hem bilimsel hem de insani açıdan tatmin edici olduğunu ifade etti.
Bakmadan Geçme
